Kırım’da, Türkiye ve Özbekistan’dan gelen soydaşların katılımıyla düzenlenen “Kırım Tatarları ve Yurt Dışındaki Vatandaşlar Arasındaki İlişkilerin Geliştirilmesi” başlıklı Uluslararası Yuvarlak Masa Toplantısı, dört gün süren kapsamlı bir programın ardından sona erdi.
17–20 Aralık 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen etkinlikte kültür, tarih, sürgün hafızası ve diasporayla ilişkiler aynı masa etrafında ele alındı.
Program, yalnızca diplomatik ve akademik bir toplantı olmanın ötesine geçerek; Kırım Tatar halkının kolektif hafızasına, tarihsel travmalarına ve geleceğe dair beklentilerine odaklanan çok katmanlı bir buluşmaya dönüştü.
Soydaşlar Kırım’da Buluştu
Türkiye ve Özbekistan’dan gelen heyetler, dört gün boyunca Kırım’ın siyasi, dini ve tarihi merkezlerinde temaslarda bulundu. Program kapsamında düzenlenen yuvarlak masa toplantılarında, Kırım Tatarlarının yurt dışında yaşayan soydaşlarıyla ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik yürütülen çalışmalar değerlendirildi; farklı ülkelerde gerçekleştirilen temasların sonuçları masaya yatırıldı.
Toplantılarda paylaşılan resmi verilere göre, Özerk Kırım Cumhuriyeti’nde resmi dil Rusça, ikinci resmi dil ise Kırım Tatarcası. Yaklaşık 2,5 milyonluk nüfusun 300 binini Kırım Tatarları oluşturuyor. 75 üyeli Kırım parlamentosunda ise 7 Kırım Tatar Türkü milletvekili görev yapıyor.
Osmanlı Mimarisiyle Yükselen Cuma Camii
Programın ikinci gününde heyet, Akmescit’te (Simferopol) bulunan ve Kırım’ın sembol yapılarından biri haline gelen Cuma Camii’ni ziyaret etti. Heyet, Kırım ve Sivastopol Müslümanları Müftüsü Hacı Emirali Ablayev ile bir araya geldi.
Osmanlı mimari geleneğini yansıtan Cuma Camii’nin, 30 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edildiği, ibadet alanının 2 bin 500 metrekare, avlu ve şadırvanla birlikte kapalı alanın ise 5 bin metrekareye ulaştığı aktarıldı. Aynı anda 5 bin kişinin ibadet edebildiği cami Rusya Federasyonu’nun maddi himayesinde yapılmış.
Mimari, mühendislik çalışmaları ve inşaat malzemeleri Türkiye’den temin edilerek inşa edilmiş.
Müftü Ablayev, görüşmede yaptığı konuşmada, yurt dışında yaşayan Kırım Tatarlarının vatan özlemine dikkat çekerek,
“Ne olursa olsun gurbette vatan hasreti çekiyorlar. Ruhları vatanda olmayı arzuluyor. Dönmek isteyenlere kapımız açık” ifadelerini kullandı. Ablayev 1999 yılından bu yana 26 yıldır müftülük görevini Kırım’da sürdürüyor.
Ahmet-Han Sultan’a Saygı Duruşu
Heyet, Simferopol’de iki kez Sovyetler Birliği Kahramanı ilan edilen efsanevi pilot Ahmet-Han Sultan’ın anıtını da ziyaret etti. Merasimde dualar edilerek çiçek bırakıldı. İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’na karşı elde ettiği başarılarla tanınan Ahmet-Han Sultan’ın, hem Kırım Tatarları hem de bölge halkı nezdinde önemli bir tarihsel figür olduğu vurgulandı.
8 Yaşında Sürgün Edildiği Yerde Gözyaşları
Programın en çarpıcı ve duygusal durağı, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü kurbanları anısına Siren (Süyren) kasabasında inşa edilen anıt ve müze kompleksi oldu. Stalin döneminde gerçekleşen sürgünün başladığı noktada kurulan müze, ziyaretçilere insanlık tarihinin en karanlık sayfalarından birini hatırlattı.
Müzede; sürgüne gönderilen Kırım Tatarlarına ait fotoğraflar, heykel grupları, dini objeler ve küçük tren vagonlarının üç boyutlu canlandırmaları yer alıyor. 60 ila 200 kişinin doldurulduğu bu vagonlar, ziyaretçilere sürgünün dehşetini birebir hissettiriyor.
Sürgünün canlı tanıklarından, Özbekistan Kırım Tatar Diasporası kanaat önderi Şevket Osmanov, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“Ben 8 yaşındayken annem ve biz üç kardeşi buradan vagonlara bindirip Özbekistan’a götürdüler. Babam ise 1943’te cephede hayatını kaybetmişti.”
Resmi kayıtlara göre, 238 bin 500 Kırım Tatarı 22 gün süren sürgünde Orta Asya’ya gönderildi; yolculuk sırasında en az 8 bin kişi hayatını kaybetti.
Gaspıralı’nın Mirası ve Han Sarayı Restorasyonu
Heyet, “Dilde, fikirde, işte birlik” sloganıyla Türk dünyasına yön veren büyük münevver İsmail Gaspıralı’nın mezarını ziyaret ederek çiçek bıraktı. Gaspıralı’nın matbaa olarak kullandığı bina günümüzde müze olarak hizmet verirken, bu yapıların yakın gelecekte yeniden birer eğitim yuvası haline getirilmesi için çalışmalar yürütüldüğü bildirildi.
Program kapsamında ayrıca Han Sarayı, Zincirli Medrese ve Salacık bölgesindeki tarihi alanlar ziyaret edildi. 341 yıl hüküm süren Giray Hanlığı’nın idari merkezi olan Han Sarayı’nın restorasyonu için 4 milyar rubleden fazla (yaklaşık 2 milyar TL) kaynak ayrıldığı öğrenildi.
“Kültürel İş Birliği Sürecek” Mesajı
Ziyaret programı, uluslararası yuvarlak masa toplantısıyla sona erdi. Katılımcılar, ulusal faktörlerin ülkeler arası ilişkileri germek için kullanılmasına karşı olduklarını, buna karşın kültürel iş birliğinin ve soydaş bağlarının güçlendirilerek sürdürüleceğini vurguladı.
Kırım Etnik İlişkiler Devlet Komitesi Başkanı Ruslan Yakubov, yıl boyunca Özbekistan, Türkiye ve Belarus’ta düzenlenen Kırım etkinliklerinin somut sonuçlarını değerlendirdiklerini belirtti.




