Trafik canavarına boyun eğdirmek
Geçtiğimiz yıl 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde meydana gelen trafik kazalarında 130’dan fazla vatandaşımız hayatını kaybederken 6 bin 750 kadarı da yaralandı. Aynı yıl ülke genelinde gerçekleşen kazaların sayısı ise kayıtlara 3 bin 300 olarak geçti. Bu yılki Kurban Bayramı’nda ise 60 kişi öldü, 300 kişi yaralandı. Türkiye her yıl gerek Ramazan, gerekse Kurban Bayramlarında bu tarz bilançolarla karşılaşıyor.
Kazaların en büyük sebebinin başında aşırı hız geliyor. Memleketlerine yetişebilmek için şehirlerarası yollarda adeta hız canavarına dönüşen sürücülerin yaptığı dikkatsiz davranışlar kendilerinin ve başkalarının canına mal oluyor. Yola yorgun çıkılmaması, emniyet kemerinin takılması, aracın bakımının yapılması gibi onlarca uyarı yapılırken bunlara riayet edilmiyor.
Kamu spotlarındaki uyarılar havada kalırken, yaşanan kazalardan dersler çıkarılmıyor. Sürücü kurslarına getirilen sıkı denetimlere, ehliyet alımındaki yeni düzenlemelere ve trafik kurallarındaki sıkı tedbire rağmen adeta bir iç savaş yaşanıyormuşçasına maruz kaldığımız ölümcül olaylar daha yoğun uygulamaların biran evvel devreye alınmasını zorunlu kılıyor.
Türkiye yıllardan beri canavar olarak tanımladığımız enflasyon ve trafik sorunu ile baş etmek için yoğun gayret gösteriyor. Süreç içerisinde alınan ekonomik tedbirler enflasyon canavarının boyun eğmesini sağlarken trafikteki canavar dizginlenemedi , bu gidişle boyutunu da büyütecek görünüyor. Bir taraftan ekonomik dinamikler rayına otururken diğer taraftan trafik bilançoları rayından çıkıyor. Türkiye’nin en büyük ikilemlerinden birisi de bu.
Herkesin, her kesimin Türkiye’nin içerisinde sürüklendiği bu sarmalda payı var. Hangimiz ileride üst geçit dururken anayoldan geçmedik? Hangimiz mahalle aralarında saatte 120 kilometrenin üstünde gitmenin zevkine tanıklık etmedi? Hangimiz kırmızı ışıkta tahammül sınırlarını zorlamadı? Hangimiz sağ şeritte vites yükseltmedi? Hangimiz bir öndeki aracı geçmek için makas atmadı?
Sigorta masraflarından, hastane rakamlarına; araç ve yakıt maliyetlerinden sosyal kayıplara kadar geniş bir alanda maruz kaldığımız ağır tablo, ekonomimizdeki zayiatların önemli parçasını oluşturuyor.
Türkiye’nin ekonomik tablosunu okumak için trafikteki manzarayı analiz etmek yeterli. İçerisinde bulunduğumuz süreçte ekonomik alanda attığımız adımların sonuç vermesi için trafikteki bilinci yükseltmemiz şart. Enflasyon canavarı boyun eğmişken, trafik canavarının boynundaki ipi de çekmemiz kaçınılmaz.