Araştırmada 200 kişiye, 2’sinin içinde su ve diğerinde bir koku molekülünün bulunduğu 3 bardak verildi. Katılımcılardan hangi bardağın koku içerdiğini belirlemeleri istendi. Daha sonra moeküllerin miktarını artıran bilim adamları, katılımcıların DNA’sını incelemek için kan örnekleri de aldı. Katılımcıların 10 kokudan 4’ünü (malt, elma, küflü peynir ve menekşede bulunan moleküller) algılama becerisinin farklı ve bunların genlerle bağlantılı olduğu belirlendi.

Ayrıca Avrupa, Asya ya da Afrikalı olmanın durumu etkilemediği, küflü peynirin kokusunu alma/alamama ya da elmanın peynirin yakınında olup olmadığını algılama becerisinin tüm topluluklarda aynı olduğu görüldü. Söz konusu genlerin burundaki koku algılayıcılar olduğunu belirten bilim adamları, bunları koku moleküllerinin yerleştiği "limanlara" benzetti.

'HER BİREYİN AYRI ALGISI VAR' Algılayıcıların kokunun "yapısını" beyne ilettiğini vurgulayan bilim adamları, bazılarına "kötü", bazılarına "harika" gelen menekşe kokusunu algılamaya ilişkin gen mutasyonunun yerini belirlediklerini de aktardı.

Bilim adamlarından Jeremy McRae, sonuçların şaşırttığını belirterek, başka araştırmalarda da kişilerin farklı algısının bulunduğunun gösterilmesi halinde, bunun her bireyin kendine özgü ve özel koku algısı olduğu anlamına geleceğini dile getirdi.

McRae, "Kişilerin burnunun neyi algıladığını" bilmenin, yeni, hatta kişiye özgü gıda ürünlerinin üretilmesini sağlayabileceğine dikkati çekti.

Araştırma, "Current Biology" dergisinde yayımlandı.