TGRT Haber'de yer alan habere göre, küresel siyasi arenada ismi en fazla ABD ile İran arasındaki restleşmelerle anlıyor. Dünyanın savaş hafızasında ise ABD’nin Japonya’ya attığı nükleer bomba ile hatırlanıyor. Uranyum kötü bir şöhrete sahip olsa da uzay sanayisinden tıp alanına kadar geniş bir yelpazeye sahip. Ülkelerin için önemli artarken rezervlerinin yüzde 50’lik oranı sadece 3 ülkenin topraklarında.

Nükleer enerjide kritik rol oynayan Uranyum, yeryüzünde sanılandan daha fazla miktarda yer alıyor. Enerji ve teknolojiye yönelik çevrimiçi yayınlar yapan Visual Capitalist’te yayımlanan bir araştırmaya göre, Avustralya, Kazakistan ve Kanada, mevcut uranyum kaynaklarının en büyük paylarına sahiptir ve bu oran yüzde 50’ye denk geliyor.

Bu üç ülkenin arasında şu ana kadar keşfedilen 1,7 milyon tondan fazla uranyum ile diğerlerini geride bırakıyor. Yüzde 28’lik uranyum rezervine sahip ülkede Adelaide bölgesinin 600 kilometre kuzeyinde bulunan Olimpiyat Barajı madeni dünyadaki en büyük tek uranyum yatağı olarak biliniyor.

Avustralya elimdeki rezerve rağmen en büyük dördüncü uranyum üreticisi. Avustralya’yı 815 bin tonla Kazakistan, 589 bin tonla Kanada takip ediyor. Kazakistan’da yüzde 13’lük rezerv bulunurken, yüzde 10’luk payla Kanada üçüncü sırada yer alıyor.

Liste’de ilk sıralarda yer alan Rusya ve Nambiya yüzde 8’lik bir paya sahip. Bu da yani yaklaşık 470.000 tona denk geliyor. Güney Afrika, Brezilya ve Nijer de dünyadaki toplam mevduatın %5'ine sahiptir. Çin, yüzde 3'lük uranyum rezervi payı veya yaklaşık 224.000 tonla ilk 10'u tamamlıyor.

TÜRKİYE’DE NERELERDE VAR? Türkiye’de Köprübaşı, Fakılı, Küçükçavdar ve Sorgun bilinen uranyum yataklarıdır. Doksanlı yıllardan bu yana yapılan çalışmalar neticesinde 9129 ton uranyum bulundu. Keşiflerin yapıldığı iller Manisa, Uşak, Yozgat, Aydın, Nevşehir ve Malatya olarak biliniyor. Türkiye, uranyum azlığına rağmen savunma sanayinde 10 yıl içinde dünyada ilk 10'da yer aldı. Baykar tarafından üretilen KAAN ve Siha gibi önemli savunma sanayi ataklarına talep arttı.