UNESCO'nun yaratıcı şehirler ağındaki 163 şehrinden biri ve Türkiye'nin bu alanda tek kenti olan Gaziantep, farklı lezzetleriyle ramazan sofralarına zenginlik katıyor.

Türkiye'nin "lezzet başkenti" konumundaki şehirde, vatandaşlar iftar ve sahur sofralarında genellikle et ve hamur işi yemekler tercih ediyor. İftarda "yuvarlama", gecenin ilerleyen saatlerinde "beyran", sahurda ise "semsek" tüketen vatandaşlar, tatlı olarak da en çok kentle özdeşleşmiş baklavayı tercih ediyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gastronomi şehri olmanın kendilerine yeni bir pencere açtığını ve yeni fırsatlar verdiğini söyledi. UNESCO'nun yaratıcı şehirler ağına girmenin önemini vurgulayan Şahin, kente gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin yöresel yemeği tatma isteklerinin arttığını belirtti.

Gastronomi alanında kenti daha çok tanıtmak için çeşitli projeler yürüttüklerini aktaran Şahin, şunları kaydetti: "Ramazan ayı bizim için büyük bir fırsattır. Çünkü sofralar ve gönüller birleşiyor. Ramazanın zenginliği sofralarda kendini gösteriyor. Açtığımız çadırlarda özellikle çeşitlilik bakımından gastronomi şehrine uygun yemek çeşitlerini halkımızla paylaşıyoruz. Sosyal yardım yaptığımız yerlerde gastronomi şehrine uygun alt yapıyı oluşturarak destek veriyoruz."

İşletmeciler geri geliyor - Şahin, kentin aldığı unvanla Türkiye'de yemeğin ve lezzetin başkenti konumuna geldiğini aktararak, unvanın hem kent hem de bölgenin turizmi konusunda ciddi katkılar sunduğunu ifade etti.

Şehirde yemek işletmesi açmak isteyenlerin sayısının arttığını vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

"Daha önce burada çalışmış ancak farklı sebeplerden il ya da yurt dışına çıkmış birçok firmanın geri geldiğini ve ciddi altyapı çalışması yaptığını görüyoruz. Biz büyükşehir olarak yerel mutfağa girdik. İnşallah restorasyonunu yaptığımız yerde 400 çeşit yemeğimizi yapacağız. Halkımız buraya gelip bize özgü özel lezzetleri tadacaklar.

Bu yemeklerin tanıtılacağı yeni mekanlar yapıyoruz. Örneğin Hışve Han diye bir hanımız vardı. Orayı yerel mutfağa dönüştürüyoruz. Dolayısıyla alt yapısı daha kuvvetli olmuş, çalışanlarının bilinçlendiği, sunumunun iyi yapıldığı, gelen müşterinin aradığını bulduğu bir Gaziantep için bu yolculuğa devam ediyoruz."

"Ramazanda işlerimiz hep yoğun oluyor" - Kentte 23 yıldır beyran ustalığı yapan Ahmet Faruk Şenel, ramazanda özellikle iftar ile sahur arasında ciddi bir yoğunluk yaşadıklarını söyledi.

Kentin gastronomi alanında büyük başarı elde ettiğini ve bunun Türkiye'de bir ilk olduğunu hatırlatan Şenel, "Ramazan olduğu için insanlar sabahın erken saatlerinde beyran yiyemiyor.

Onun için iftardan sahura kadar geliyor hemen o lezzeti alıyor. Biz eskiden sadece bizimkilere beyran verirdik. Ancak son aylarda özellikle dışarıdan insanlar gelip bizim buranın lezzetlerini tadıyorlar. Tabii bu da bizim, ciğercilerin, baklavacıların ve katmercilerin işine geliyor. Bereketimiz artıyor." diye konuştu.

Lokanta işletmecisi Turan Tunahan ise iftar sofralarında menüde mutlaka yöresel bir yemek bulundurduklarını ifade ederek, "Biz yöremizin yemeklerini elimizden geldiği kadar tanıtmaya çalışıyoruz. Gerçekten çok lezzetli yemeklerimiz var. İlk defa yuvarlama yiyen bir müşteri genellikle beğeniyor ve ikinci tabağı istiyor." dedi.