Kilisenin kuruluşunun 5- 6. yüzyıla kadar dayandığını ifade eden Atak, şunları söyledi: "Kilise kalıntısı daha çok Suriye'deki örneklerine benziyor. Kilise, tek nefli, daha sonra eklemeler yapılarak büyütülmüş. Şu anda kiliseyi çevreleyen duvarları tespit ettik. Kilise, 25 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğinde dikdörtgen bir plana sahip. Kilise içinde metal haçlar, mimari bloklara çizilmiş haç motifleri mevcut. Mimarisi bazilika bir plan sunuyor bize. Apsisi (standart iki boyutlu bir grafiğin dikey eksenini ifade eder) bulunan dikdörtgen bir yapı. Bu kilise, çıkan buluntulara ve mimari planına baktığımızda ilk örneklerini temsil ediyor. Bu da günümüzden 1500 yıl öncesine tekabül ediyor." Atak, kilisenin apsis kısmının çok dar olduğunu belirterek, yapının daha önce şapel (Hristiyanların tapınak veya kutsal alanı, bazen küçüktür ve büyük bir kuruma bağlıdır) olarak yapılmış küçük bir mabet yeri olduğu daha sonra nüfusun artmasıyla eklentiler yapılarak büyük bir kilise haline getirildiğini düşündüklerini kaydetti.