-YER KURDU- Doğu ve güney Afrika'nın yerlisi olan yer kurtları (aardwolf), sırtlanlarla yakından akrabadır. Bununla birlikte, onları bir aslanın terk ettiği bir leşten ziyade bir termit tümseğine doğru giderken bulma olasılığınız daha yüksektir. Yer kurtları bir oturuşta 200 bine yakın termit yiyebilir, bu onlara hem protein hem de nem aşılayarak gezegenin en kurak köşelerinden bazılarında başarılı bir şekilde yaşamalarına olanak tanır.

-MANTİS KARİDESİ- Karides olarak bilinen bu hayvan aslında stomatopoddur yani etobur deniz kabuklularıdır. Kendilerinden daha büyük hayvanları ön pençeleri sayesinde öldürebilen bu hayvanın saldırıları 22 kalibrelik bir merminin hızı kadar hızlıdır. Yani, kendi vücut ağırlığının binlerce katı kuvvet yaratarak avının kabuğunu parçalar ve avı olan hayvanı kolayca öldürür. Gözlerinin üç odak noktası vardır ve bu, hayvanın her iki gözle de derinliği algılamasına olanak tanıyarak aynı anda iki işi yapabilmesini sağlar.

-OKAPİ- Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne özgü olan okapi, zebra izlerine sahip olmalarına rağmen çikolata rengindeki vücutları daha çok ata, yüzleri ise zürafaya benzer. Okapiler, zürafagiller ailesinin yaşayan diğer tek üyesi olması nedeniyle zürafalarla yakından akrabadır. Bu yalnız hayvanlar yalnızca üremek için bir araya gelirler ve zürafalar gibi onlar da otçullardır. Ne yazık ki ağaç kesimi, avlanma ve insan yerleşimi nedeniyle okapi şu anda nesli tükenmekte olan türler arasında yer alıyor.

-YAPRAKLI DENİZ EJDERHASI- Güney ve doğu Avustralya açıklarındaki sulara özgü olan yapraklı deniz ejderleri, denizatı ile yakından akrabadır. Erkek denizatları gibi çocuk doğurabilen erkek deniz ejderlerinin kuyruğunun alt kısmında, dişilerin çiftleşme sırasında parlak pembe yumurtalarını bıraktıkları süngerimsi bir kuluçka alanı vardır. Yumurtalar dişiden erkeğe transfer sırasında döllenir.

-KIRMIZI DUDAKLI YARASA BALIĞI- Büyük Okyanusun doğusunda Ekvador'a bağlı olan Galapagos Adaları'nda yaşayan bu balıklara, yarasaya benzer özelliklere sahip olduğu için yarasa balığı denir. Bu türün vücut rengi açık kahverengiden griye kadar değişse de kendine özgü kırmızı dudaklarıyla tanınır. Bu balıklar, iyi yüzücü olmadıkları için okyanus tabanlarında yürürler. Küçük balıklar, ıstakozlar, yengeçler ve solucanlarla beslenirler. Yukarıdan bakıldığında deniz tabanı ile aynı renkte olan bu balıkları görmek zor olduğundan ters gölgelendirme adlı kamuflaj özellikleriyle kolayca avlanırlar.

-ŞEKER PLANÖRÜ- Şeker planörleri, tek seferde futbol sahasının yarısı kadar süzülebilen avuç içi büyüklüğünde keseli sıçanlardır. Ağaçlarda yaşayan bu hayvanlar Avustralya ve Endonezya’daki ormanlara özgüdür. Kanguru gibi diğer keseli hayvanlarla yakından akrabadır. Gece hayvanları oldukları için iri siyah gözleriyle karanlıkta iyi görürler. Ayrıca, ısınmak için birbirine sokularak uyurlar ve hepçil oldukları için evcil hayvan olarak yetiştirilebilir.

-PABUÇ GAGALI- Özel gagası sayesinde akciğerli balıklar, yılanlar ve yavru timsahlar gibi büyük avları yakalar. Kanat açıklığı iki buçuk metreye ulaşan bu hayvan, saatlerce hareketsiz kalabilir. Bir zamanlar leylek olarak sınıflandırılmış olsalar da, kendilerine ait bir aileye dahildirler. En yakın akrabaları ise pelikanlardır. Pabuç gagalıların üreyen çiftleri tek eşlidir ancak bu kuşlar doğada yalnızdır ve çiftleri bile kendi bölgelerinin farklı taraflarında beslenirler.

-GERENUK- Waller ceylanı olarak da bilinen gerenuk, Doğu Afrika'daki kuru dikenli çalılıklarda ve çölde bulunan uzun boyunlu bir antilop türüdür. Gerenuk kelimesi Somali dilinde “zürafa boyunlu” anlamına gelir. Gerenukların vücutlarına göre nispeten küçük kafaları vardır. Ayrıca gerenuklar nadiren otlanırlar ve akasya gibi dikenli çalılarla beslenirler. Arka ayakları üzerinde dik durarak ve uzun boyunlarını uzatarak diğer ceylan ve antiloplara göre daha yüksek dallara ulaşabilirler.

-RAKUN KÖPEĞİ- Rakun köpeklerinin, rakunlarla hiçbir akrabalıkları yoktur. Tanuki olarak da bilinen bu Doğu Asya köpekleri, tilkilerle yakın akrabadır. Ayrıca, rakun köpekleri eski çağlardan beri Japon folklorunda önemli bir yere sahiptir. Yaramaz ve neşeli olarak tasvir edilirler ve şekil değiştirmeleriyle ünlüdürler. Pek çok Japon evinin kitaplığında küçük bir heykeli bulunur.

-ÇİZGİLİ TENREK- Sivri uçlarla kaplı olmasına rağmen çizgili tenrek bir kirpi değildir. Tehdit edildiğinde top gibi yuvarlanıyor ve onu yemeyi deneyecek herhangi bir yırtıcı hayvanın ağzına tüyler fırlatır. Bununla birlikte, su samuru ve köstebeklerle daha yakından akrabadır. Tenrekler, Madagaskar'a özgüdür ve çizgili tenrekler, yağmur ormanlarının zeminlerini tırmalayarak solucan ve diğer böcekleri yerler.

-MARGAY KEDİSİ- Orta ve Güney Amerika'nın yaprak döken, subtropikal ve bulut ormanlarında yaşayan bu hayvanlar, arka ayaklarını 180 derece döndürme yeteneğine sahip olan tek kedidir ve ağaçtan ağaca atlayabilir. Etçil olan bu margaylar; yiyecek olarak fareler, ağaç kurbağaları, kuşlar ve sincaplar gibi hayvanları tüketir. Ayrıca, kuyruğu arka ayağından daha uzundur ve 1990'larda kürkü için avlanan margaylar, yasa dışı yaban hayatı ticaretinden zarar gördükleri için oldukça nadirdir. Artık 'tehdide yakın' türler olarak sınıflandırılıyor. Kendi bölgesini belirtmek için ağaç dallarında veya yerde idrar püskürtür veya izler bırakır.

MARKHOR Dağların yaşlı adamı olarak bilinen bu olağanüstü keçi yalnızca kuzeydoğu Afganistan ve Pakistan'ın ücra dağlarında bulunur ve Pakistan’ın ulusal hayvanıdır. Ayrıca, dünyanın nesli tükenmekte olan yaban hayatı listesinde yer alan bu hayvanın tükürüğü bir anti-zehir olarak oldukça rağbet görüyor. Markhorlar özensiz yiyicilerdir, bu yüzden geviş getirdiklerinde ağızlarından tükürükler dökülür ve yerde kurur, böylelikle yerel halk tükürüğü yerden kazıyarak elde eder.

-ÇİN SU GEYİĞİ- Çin’in Yangtze adlı nehrinde ve Kore'nin bazı bölgelerinde yaşayan Çin su geyiği, misk geyiğiyle daha yakından akrabadır. Erkeklerin boynuzları yoktur, bunun yerine, uzun dişleri vardır ve korku verici gözüktüğü için ‘vampir geyiği' olarak da bilinirler. Doğada bu hayvaanla karşılaşırsanız herhangi bir tehlike altında olmazsınız. Dişlerini yiyecek bulmak için etrafa kök salmak için kullanır ve yabani otlarla bitkileri kemirmeyi tercih ederler.

-SUNDA COLUGO- Uçan lemurlar olarak bilinen bu canlılar, lemur ailesinin bir üyesi değildir ve primatlarla yakından akrabalardır. Yaşamlarını Güneydoğu Asya'nın ormanlarındaki ağaç gövdelerine tutunarak geçirir ve gri veya kahverengi kürkleri mükemmel bir kamuflaj görevi görür. Ağaçtan ağaca süzülmek ve yırtıcı hayvanlardan kaçınmak için patagium adı verilen bir deri kanadı kullanırlar. Yavrular, anneleri yiyecek ararken annelerinin karnına tutunurlar.

-YILDIZ BURUNLU KÖSTEBEK- Kuzey Amerika'nın daha 'nemli' kısımlarında bulunan yıldız burunlu köstebekler nadir görülür. Burunlarının ucundaki kendine özgü yıldız şeklindeki organ, dokunmaya duyarlıdır ve yollarını hissetmek için kullandıkları 25 binden fazla duyu reseptörlerinden oluşur. Ortalama bir hamsterden aynı boyda olan bu köstebekler, avlarının kokusunu almak için su altında kabarcıklar üflemek için burunlarını kullanırlar; bu da onları su altında koku alabildiği bilinen tek memeli yapar.