Güneydoğu Avrupa Parlamento Başkanları 10. Konferansı’na katılan TBMM Başkanı Çiçek, “Kamuoyu desteğindeki azalmaya rağmen Türkiye, AB üyeliği hedefinden sapmamıştır. Hepimizin aynı Avrupa gemisinde olduğunun ve ortak geleceğimizi birlikte planlamamız ger
OHRİ -Makedonya’nın Ohri kentinde düzenlenen Güneydoğu Avrupa Parlamento Başkanları 10. Konferansı başladı. İnex Gorica Oteli’nde düzenlenen konferansa, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yanı sıra Bulgaristan Meclis Başkanı Mihail Mikov, Sırbistan Meclis Başkanı Neboyşa Stefanoviç, Hırvatistan Meclis Başkanı Yosip Leko, Romanya Temsilciler Meclis Başkanı Valeriu Zgonea, Slovenya Meclis Başkanı Mitya Bervar, AGİT Parlamenterler Meclis Başkan Yardımcısı Wolfgang Grossruck, Avrupa Parlamentosundan Başkan Yardımcısı Laszlo Suryan ve diğer bazı Balkan ülkelerinin parlamentolarından temsilciler katıldı.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, burada yaptığı konuşmada, Makedonya’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, konukseverliği için Makedonya Meclis Başkanı Trayko Veljanoski’ye teşekkür etti.
Türkiye’nin, tüm bölge ülkeleriyle her düzeyde son derece dostane ilişkileri olduğuna işaret eden Çiçek, bu doğrultuda, kendisinin de yıl içinde Hırvatistan, Kosova, Sırbistan ve Bosna-Hersek’i ziyaret ettiğini, Arnavutluk Meclis Başkanı’nı da Türkiye’de ağırlağını söyledi.
Çiçek, Balkanlar’ın, son dönemde kaydettiği önemli gelişmelere rağmen, halen ciddi istikrarsızlık unsurlarını bünyesinde barındırdığına dikkati çekerek, bu sınamaların tüm Balkan ülkelerinin Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesiyle aşılacağını ve bu süreçte bölgesel diyalog ve işbirliği mekanizmalarından azami derecede istifade edilmesi gerektiğini söyledi.
“BOSNA HERSEK’İN, İSTİKRAR
İÇİNDE İŞLEYEN DEVLET YAPISINA
SAHİP OLMASINI İSTİYORUZ”
Balkanlar’ın, 21. yüzyılda farklı etnisitelerin ve kültürlerin birlikte barış içinde yaşayabildiği bir bölge olarak dünyanın geri kalanına örnek teşkil etmemesi için hiçbir neden olmadığını belirten Çiçek, şunları kaydetti:
“Bu kapsamda önce Bosna-Hersek’in toprak bütünlüğü ve egemenliğinin muhafazası ile istikrar içinde işleyen bir devlet yapısına sahip olmasını arzu etmekte olduğumuzu belirtmek istiyorum. Ülkede süregiden eden siyasi krizlerin reform çalışmalarına set vurmamasını, Bosna-Hersek’in, önündeki engelleri aşarak AB ve NATO yolunda ilerlemesini istiyoruz.
Diğer taraftan, Belgrad ve Priştine arasında sürdürülen diyalog sürecinin, 19 Nisan 2013 tarihinde Brüksel’de yapılan son tur görüşmelerin ardından mutabakatla sonuçlanmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Tarihi nitelikteki bu anlaşmanın, Sırbistan-Kosova ilişkileri ile özelde Balkanlar, genelde dünya barış ve istikrarına önemli katkıda bulunacağına, ayrıca Sırbistan ve Kosova’nın Avrupa yönelimini kuvvetlendireceğine inanıyoruz.
AB HEDEFİNDE SAPMA YOK
Çiçek, “Kamuoyu desteğindeki azalmaya rağmen Türkiye, AB üyeliği hedefinden sapmamıştır. Hepimizin aynı Avrupa gemisinde olduğunun ve ortak geleceğimizi birlikte planlamamız gerektiğinin farkındayız. Şimdi, AB’nin de benzeri bir taahhüt altına girerek, genişlemelerin önünü açmasını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin, aynı zamanda Balkanlar’ın, güvenli ve müreffeh bir bölge olmasını ve otoyolları, boru hattı projeleri ve mali sektörleriyle Avrupa’nın kalbinde ve tamamlayıcı bir parçası olmasını arzu ettiğine dikkati çeken Çiçek, bunun için bölge ülkelerinin parlamentolarına önemli görevler düştüğünü kaydetti.
Çiçek, “Parlamenterler olarak bize düşen görevler arasında en önemlilerinden birinin, özel sektörün önünü açmak, yatırıma uygun bir iklim oluşturmak, mevzuattan ve bürokrasiden kaynaklanan engelleri gidermek, yolsuzlukla mücadele etmek ve evrensel kaideler temelinde şeffaflığı sağlamak olduğunu düşünüyorum. Bunlar yapılabildiği ölçüde, kalkınmamızın ivme kazanacağına ve yatımların kendi mecrasında daha hızla akacağına inanıyorum” diye konuştu.
