Trabzon’un Akçaabat ilçesindeki bin 500 rakımlı Balıklı Yaylası’nda bulunan ve yaylaya ismini veren Balıklıgöl, bölgenin bakir kalmış güzelliklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Özellikle yaz ve bahar mevsimlerinde yerli ve Arap turistlerin uğrak yerlerinden biri olan Balıklıgöl, kartpostallık görüntüler ortaya çıkarıyor.

Fotoğraf tutkunlarının da uğrak yerlerinden biri olan göl çevresindeki çam ağaçları ve çiçekleriyle muhteşem bir manzara sunarken, göl pek çok kişinin hem dinlenmeye hem de piknik yapmaya geldiği bir yer olarak biliniyor. 1996 yılında Devlet Su İşleri (DSİ) ve köylülerin yardımı ile yapılan yapay bir göl olan Balıklıgölü, Trabzon şehir merkezine yaklaşık 50 kilometre uzakta bulunuyor.

Balıklı Yaylası sakinlerinden Yusuf Doğan, Balıklı gölün yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiğini belirterek, “Bizim çocukluğumuzda burada dere akıyordu. Bir yüzme yerimiz var. Burada yüzüyorduk. Burada bir göl yaptılar. Sonrasında yerli ve yabancı turistlerin ilgili çekti. Herkes gelip bu gölü görsün. Buradaki atmosferi yaşasınlar. Biz burada yaşadığımız için buranın kıymetini bilmiyoruz. Ama dışarıdan gelenler burayı çok beğeniyor” dedi.

Balıklıgöl kenarında alabalık tesisi bulunan bulanan Recep Yılmaz ise, göl etrafındaki tek tesisi olduklarını dile getirdi. Balıklı gölün Uzungöl’ün bozulmamış hali olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Gölün etrafındaki tek tesisiz. Göl az bilinen bir yer. O yüzden fazla kalabalık olmuyor. Genellikle Hıdırnebi Yaylası’na gidiyorlar. Burası kalabalık olmadığı için tercih ediliyor. Burası Uzungöl’ün bozulmamış hali.

Burayı Uzungöl’e benzetiyorum. Ama maalesef Uzungöl bozuldu, betonarme binalar yapıldı. Çok betonlaştı. Ama burası yeşillik, gölün etrafında ağaçlar var. Genellikle Arap ülkelerinden gelen turistler burayı tercih ediyor. Ama Kuveyt ve Katar’dan gelenler de oluyor” şeklinde konuştu.

Balıklı gölü gezmeye gelen Sadık Güner de, “Balıklı Yaylası çok güzel. Herkese tavsiye ediyoruz. İlk defa geliyoruz. Doğası güzel” ifadelerini kullanırken, Dilek Güner ise, “Trabzon’un birçok yaylasına gittim ama buraya ilk kez geliyorum. Hiç bozulmamış bir yer. Yeşilliği ve bozulmamış doğası bizi cezbetti. Etrafında çok tesis yapılmamış. Doğallık korunmuş” dedi.