Honda, Kanada’nın Ontario eyaletinde elektrikli araçlar ve yeni nesil bataryalar için tamı tamına 11 milyar dolarlık bir yatırım yapıyor. Bu adım, Honda için küçük gibi görünse de, elektrikli araç dünyası için gerçekten büyük bir adım. Peki bu yatırım neden önemli? İşte detaylar…

Honda’nın 11 milyar dolarlık yatırımı, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun da katıldığı bir etkinlikte duyuruldu. Trudeau bu gelişmeyi bölge, eyalet ve ülke için ‘çok büyük bir gün’ olarak nitelendirdi. Ayrıca,“Honda’nın yatırımı, Kanada’nın temiz enerji ve teknoloji alanında dünya lideri olma yolundaki kararlılığını pekiştiriyor.” dedi.

2035 yılına kadar Kanada’da satılan tüm hafif araç ve yolcu taşıtlarının sıfır emisyonlu olması hedefiyle de Honda’nın bu yatırımının zamanlaması oldukça manidar. Peki, bu dev yatırımın detayları neler?

Honda, mevcut tesislerinin yanına yeni üretim tesisleri ekleyecek. Şirket, bu tesislerde yılda 240 bin elektrikli araç üretmeyi planlıyor ve faaliyete 2028 yılında başlayacak.

Bu hamle, bölge ekonomisine büyük bir katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda yaklaşık 1.000 yeni iş imkanı yaratarak toplamda 5 bin 200 kişilik bir çalışan sayısına ulaşılmasını sağlayacak.

Bu büyük yatırımın yüzde 60-70’ini Honda karşılarken geri kalan kısmı ortaklardan ve Kanada hükümetinden gelecek olan teşviklerle tamamlanacak. Trudeau, Kanada federal hükümeti ve Ontario yerel hükümetinin yaklaşık 3.6 milyar dolarlık bir destek sağlayabileceğini ifade etti.

Honda bu hamleyle, elektrikli araç dünyasındaki koltuk kapma mücadelesini hızlandırmak istiyor. Honda CEO’su Toshihiro Mibe, “Daha ulaşılabilir elektrikli araçlar yapmamız gerekiyor,” diyerek, uygun maliyetli ve yeni nesil bataryalar üretme hedefine doğru emin adımlarla ilerlemek istediklerini belirtti.

Peki, Honda gibi otomobil devlerinin bu tür adımları bizim için neden önemli? İşin açığı elektrikli araçlar, geleneksel benzinli araçlara kıyasla doğrudan gezegeni ısıtan kirlilik üretmiyor, bu yüzden her yeni elektrikli araç gezegenimiz için bir kazanç demek. Ayrıca rekabetin artması da her zamanki gibi maliyetleri düşürecek ve bu da tüketiciye yarayacak.