Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan çığır açıcı bir çalışma şaşırtıcı bir olguyu ortaya çıkardı: ışık, ilave ısı olmasa bile suyun buharlaşmasına neden olabiliyor.

Keşif, suyun bir hidrojel içinde hapsedildiği ve ışık tutulduğu deneylerden ortaya çıktı Araştırmacılar, buharlaşmayı kolaylaştırmak için gerekli termal enerjiden yoksun olmalarına rağmen, teorik maksimum değeri iki ila üç kat aşan oldukça yüksek bir buharlaşma oranı gözlemlediler.

Bu durum, ışığın su yüzeyiyle etkileşime girerek buharlaşmayı sağlama kapasitesine sahip olduğunu ve ek ısıya ihtiyaç duymadan süreci başlattığını ortaya çıkardı. Deneyler hidrojel kullanılarak gerçekleştirilmiş olsa da araştırmacılar bu fenomenin diğer çeşitli senaryolara da yayılabileceğine inanıyor.

Bu keşfin etkileri çok geniş kapsamlı. Dikkate değer bir uygulama, tuzlu suyu içilebilir suya dönüştürmek için çok önemli bir süreç olan tuzdan arındırma alanında yatıyor.

Geleneksel olarak tuzdan arındırma, tuzu sudan ayırmak için buharlaştırmaya dayanıyor ve daha sonra tekrar temiz, içilebilir suya yoğunlaştırılıryor.

Yeni keşfedilen bu anlayışla donanmış olan araştırmacılar, ışık güdümlü buharlaşmanın arkasındaki mekanizmaları daha derinlemesine incelemeye hazırlanıyor.

Potansiyel uygulamalar, tuzdan arındırma tekniklerinin geliştirilmesinden kurutma süreçlerinde devrim yaratmaya ve hatta güneş enerjisiyle soğutmaya yeni bir yaklaşım getirmeye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.

Işık güdümlü buharlaşmanın hayatımızın çeşitli yönlerine entegrasyonu büyük umut vaat ediyor.

Özellikle de bu keşif, şimdiye kadar ışık güdümlü buharlaşmanın etkisini hesaba katmayan mevcut iklim değişikliği modellerinin yeniden değerlendirilmesine de yol açabilir. Pratik uygulama birkaç yıl uzakta olsa da çıkarımlar büyüleyici ve daha fazla bilimsel keşif için verimli bir zemin sağlıyor.