Ancak yine de kalori değerini hesaba katmakta fayda var.

Hem hafif hem faydalı ama ramazan sofralarının vazgeçilmezlerinden olan güllaç tüketiminde de aşırıya kaçmamak gerekiyor.

Çünkü bir ince dilim güllaç 250 kalori içeriyor.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Nur Ecem Baydı’nın belirttiği gibi 1 ince dilim güllaç; 1 dilim ekmek, 1 porsiyon meyve ve 1 su bardağı sütün toplam kalorisine eşdeğer.

Ancak Baydı, ramazanda artan tatlı ihtiyacı karşısında baklava ve kadayıf gibi tatlılar yerine güllaç tüketilmesinin daha sağlıklı olacağını belirtiyor.

SİNDİRİMİ KOLAY, KALSİYUMU YÜKSEK

Güllacın; içeriğindeki yufkanın hafif olması ve süt ile yapılmasından dolayı, yağlı, unlu ve şerbetli tatlılara göre sağlıklı ve sindirimi kolay bir alternatif olduğunu belirten Diyetisyen Baydı, güllacın kan şekeriyle ilişkisini şöyle anlatıyor:

“Güllaç yufkaları, mısır nişastasının su ile karıştırılmasıyla elde edilen hamurdan yapılıyor.

Mısır nişastası glisemik indeksinin düşük olması sebebiyle kan şekerini daha yavaş yükseltiyor.

Ayrıca güllaç yapımında kullanılan süt de bu tatlının kan şekerini yükseltme hızını düşürürken, yüksek protein içeriği ile günlük protein ihtiyacını da karşılamaya yardımcı oluyor.

Bir porsiyon güllaç, özellikle süt içeriği nedeniyle yetişkin kişilerin günlük kalsiyum gereksinmesinin yüzde 15’ini karşılıyor.”

NARI, CEVİZİ, BADEMİYLE SAĞLIK KATIYOR

Güllaçta genelde nar, badem, ceviz ya da fındık kullanılırken içeriğindeki bu besinler kalsiyum, demir, fosfor, potasyum gibi minerallerin vücuda kazandırılmasını sağlıyor.

Aynı zamanda kalp ve damar hastalıklarından bağışıklığın güçlendirilmesine dek birçok faydası bulunan Omega 3 yağlarından zengin bir tatlı.

Baydı, protein ve karbonhidrattan zengin bir tatlı olan güllacın bir porsiyonunun yani yaklaşık bir dilim ince güllacın ortalama 250 kalori olduğunu belirterek, baklava ya da şekerpareye göre yarı yarıya daha az kaloriye sahip olduğunu söylüyor.

FAZLA TÜKETMEKTEN KAÇININ!

Güllaç tüm faydalarına karşın neticede bir tatlı.

Bu nedenle diyabet hastalarının tüketmemesi, canları çektiyse de porsiyon kontrolüne ve tüketim sıklığına dikkat etmeleri gerekiyor.

Baydı, “Ne kadar hafif olursa olsun tatlıyı çok sık tüketmemek gerekiyor.

Diyabet hastası olmayan kişiler ise güllaç tatlısını ramazan boyunca haftada 2-3 kez 1 ince dilim şeklinde tercih edebilirler.

Diğer günler ise tatlı niyetine taze mevsim meyveleri seçilmeli.

Bu sayede lif, vitamin ve mineral almakla birlikte oruç tutarken gün içerisinde kaybettiğiniz suyu yerine koymuş olacaksınız” önerisinde bulunuyor.

TATLIYI YEMEKTEN EN AZ 1 SAAT SONRA TÜKETİN

Ramazanda uzun süre aç kalan midenin iftarda yemekle doldurulması nedeniyle, tatlının iftardan en az bir saat sonra tüketilmesi gerekiyor.

Ramazanda öğün sayısı azaldığı için sahur ve iftarda alınan kalori miktarının arttığını belirten Baydı, “Bu nedenle tatlıyı yemek üzerine değil, en az 1 saat sonra, ideali yemekten 2 saat sonra tüketmek.

Ayrıca tatlı yemekten hemen sonra yenildiğinde hazımsızlık ve uyku hali gibi problemler yol açabiliyor.

Gaz problemi yaşayanlar ise güllaç yapımında laktozsuz süt kullanabilir” diyor.

GÜLLAÇ TÜKETİRKEN BUNLARA DİKKAT!

Gaz sorununa yol açmaması için güllacı çok soğuk tüketmeyin.

Buzdolabından çıkardıktan sonra biraz bekletin.

1 ince dilim güllaç; 1 dilim ekmek, 1 porsiyon meyve ve 1 su bardağı sütün toplam kalorisine eşdeğer.

Güllacın kalorisini düşürmek için güllaç yapımında kullanılan sütü light olanlardan tercih edin.

Güllaç yapımında kullanılan şeker miktarını düşük tutun.

Güllacın ve diğer sütlü tatlıların üzerine toz tarçın serpmek de kan şekerini dengelemek açısından faydalı.