"19 Mayıs'a taşındığında Avrupa Kupaları'nda oynayan bir takım yapabilirsek, verdiğimiz söz de bu, benden mutlusu olmaz. Benim için mükemmel bir tecrübe oluyor. İstanbul dışında Türkiye'de hiç çalışmamıştım ben. Ankara çok güzel bir şehir. Dar sokakları var, bir sokak kültürü var. İnsanları gayet naif. Ankara'yı çok sevdim. Ankaragücü'nü zaten çok seviyorum. Bunu da hissettirdiğimi düşünüyorum. İnşallah çok güzel günleri birlikte yaşarız. Mutluyum, inşallah insanları da mutlu ederiz orada. Son 20 senesi çok istenilen gibi olmayan bir camia Ankaragücü. Kupayla ilgili bir özlem var. Sürdürülebilir bir başarı olması lazım bir felsefe ve metodun olması gerektiğini düşünüyorum. Bunu başarmak kolay değil Türkiye'de. Başarı ve kazanma odaklı olmak zorundasınız Türkiye'de. Ben bunu inşa etmek için her maçımı kazanma merkezli gidiyorum. O öz güveni yakalatabilirsek, kazanmaya alışan, kazanmayı isteyen ve bundan keyif alan bir takım oluşturursak, sonrasında inşa edeceğimiz küçük hamlelerle ben inanıyorum çok önemli yerlere gelebilir Ankaragücü 3-4 yıl içinde. Başkanımızın hedefi çok yüksek. Bu beni besliyor ama ben gerçekli bir hayal görüyorum, şampiyonlukların, Avrupa kupalarının. Başkent Ankarada, dünyada başkenti şampiyon olmamış tek ülke Türkiye. Bunu yakalayabilir benle ya da bensiz. Bunun için sabır ve dayanaklı irade gerekiyor. Sabırlı olmak gerekiyor. 40-45 gündür takımın içindeyiz. Her şey iyi gidiyorum. Memnunum, gerçekten mutluyum. İnsanların bana gösterdiği sevgiyi karşılığını vermek için ekibimle birlikte çok çalışıyorum."