"SALGINLARA YAKLAŞIM VE İŞ BİRLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ "Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği üyesi Doç. Dr. Şiran Keske ise salgının başında da COVID-19'un kökenine yönelik tartışmaların yaşandığını, o dönem Dünya Sağlık Örgütünden (DSÖ) bir ekibin Vuhan'a gittiğini ancak Çin'in, Vuhan Viroloji Enstitüsüne giriş izni vermediğini anımsattı.DSÖ'nün daha sonra virüsün laboratuvar orijinli olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmadığa ve doğal yollarla bulaştığının düşünüldüğüne dair bir rapor yayımladığını aktaran Keske, COVID-19'un kökenine yönelik tartışmaların uzun süre sonra yeniden başlamasında Sachs'ın açıklamalarının etkili olduğunu vurguladı.Doç. Dr. Keske, 2 yıllık çalışmaların toplamı olan Lancet Komisyonunun makalesinde, salgın konusunda DSÖ'ye yönelik birçok eleştirinin de bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:"Virüsün kökeniyle ilgili ifadeler, bu raporun 1-1,5 sayfalık kısmını oluşturuyor, bütün olasılıklar ele alınıp, 'Salgına bu olasılıkların hangisinin yol açtığı hala bilinmiyor.' deniliyor. Esasında böyle bir konuda elimizde hiçbir kanıt olmadan 'Ben şöyle düşünüyorum.' demek oldukça yanlış. Bilim, elbette her şeye şüpheyle bakmalıdır, bütün olasılıkları değerlendirmelidir ama belli sorumluluğu olan kişilerin ellerinde güçlü bir kanıt olmadan şüphe uyandıracak yorumlar yapması, en çok da bilime zarar verir. Zaten Jeffrey Sachs da ilk yorumunu sonrasında biraz daha yumuşattı.Tüm bunların yanında şöyle net bir gerçek var, salgınlara yaklaşım, iş birliği, en başında neler yapılması gerektiği oldukça önemli. Aksi halde insanların infial uyandırabilecek açıklamalardan ne kadar etkilenebileceği ortaya çıkıyor."