irkaç aydır devam eden Türkiye-Yunanistan gerilimi, 6 Şubat'ta Türkiye'de meydana gelen asrın felaketinin ardından azalmış gibi görünüyor. Kahramanmaraş merkezli ve 10 ili etkileyen deprem felaketi için Türkiye'ye ilk yardım gönderen ülkelerden biri Yunanistan olmuştu.

Yumuşayan ilişkilerin ardından ise Yunan basınında 'Türkiye ile diyalog' çağrılarında bulunulmaya başlandı. Yunanistan'ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini, Panrain Üniversitesi'nin fahri profesörlerine danıştığı bir yazısında hükümete seslendi.

Her ne kadar haberde yine Türkiye'yi provoke eden ifadeler olsa da haberin özünde 'diyalog' çağrısında bulunuldu.

Haberde "Türk-Yunan ilişkilerine gerçekten zarar veren konulardan Yunanistan'da diyaloğun yeninden başlatılmasını istiyoruz. Bir anlaşmaya varma şansını baltalayan şeylerden biri ise otomatik meydan okumak. Bu nedenle otomatik meydan okumayı geri almak gerek" sözlerine yer verdi.

Haberin devamında "Verimli ilişkileri amaçlayan her türlü diyaloğun en önemli koşulu güveni pekiştirmek. İki ülke ilişkilerini zehirleyen, barışı tehdit eden, doğal kaynakları atıl bırakan ve kuyuları iptek alan şeylere karşı muhalefet olmak gerek" ifadelerinde bulunuldu.

Böyle bir yaklaşım ile Yunanistan'ın 'ulusal meseleler' perdesinin kırılması gerektiğine dikkat çeken gazete ise Yunanistan'ın Türkiye ile alakalı öncelik vermesi gerek konuları şöyle sıraladı:

Bunun yanı sıra gazete, enerji politikası, hidrokarbon diyaloğu, çevre politikasının sonlandırılması ve azınlık ile mülteci politikalarında ise ikili bir anlaşma talebinde bulunulması gerektiğini ifade etti.

Gazete aynı zamanda Ege'nin plastikten arınması, yasak av gibi konularda iki devletin ortak bir çözüm sürecine girmesinin doğaya ve insanlığa katkı sağlayacağına da dikkat çekti.

İkili ilişkilerin olası sonuçlarına da yer veren gazete, "Yunanistan-Türkiye ilişkilerindeki bu önemli kritik dönüm noktasında, uluslararası hukuka dayalı rızaların güvence altına alınarak geleceği yönelik sürdürülebilir politikaların uygulanması Yunanistan'ın çıkarınadır" denildi.

Yunan basınındaki son gelişmeler bu yöndeyken emekli Tümamiral Cihat Yaycı'dan çok kritik uyarılar geldi. Ne Var Ne Yok kanalına konuşan Yaycı'nın işte o uyarıları...

Mart ayında 12 mil sözüm hala geçerli. Mart ayında harekete geçecekler. Girit'in güneyi ve Girit'in güney batısında bunu yapacaklar.

Bizim bunu kabul etmemiz ise intihardır. Çünkü bu kabul edilirse EGEAYDAK'lar onların karasuları içerisinde kalır. Adalar denizi ve Akdeniz geçidi kapanır.

Bizim yetkililer Yunanistan ile yeni sayfa açabiliriz' diyor. Yunanistan Lozan ile Paris Anlaşmalarına uymayı mı kabul etti? 12 milden mi vazgeçti? Libya ile yaptığımız anlaşmayı mı kabul etti? KKTC'yi mi tanımaya mı karar verdi? Biz masaya oturup yine Yunanistan'ın talepleri mi dinleyeceğiz?

Umarım bunlardan hepsini değil de Yunanistan bunlardan bir kısmını kabul etmiştir. Yunanistan'da halk Türkiye ile oturup konuşulmasını istemiyor.

Yunanistan ile masaya oturmak Mısır ve Suriye ile masaya oturmak gibi değildir. Çünkü bu ülkelerin bizden toprak talebi yok. Ama Yunanistan'ın var.