Prof. Dr. Işıklı, 2 yıl önceki kazılarda kuzey mekanda bronz eserler, yazıt parçaları, minyatür bir araba benzeri obje ile birlikte bir iskelete ulaştıklarını söyledi. Bu iskeletin, Ayanis Kalesi'nde bulunan ilk insan iskeleti olması açısından çok değerli olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Işıklı, iskeletin 18 yaşlarında bir erkeğe ve muhtemelen bir Urartu soylusuna ait olduğunu düşündüklerini aktardı. Işıklı, iskeletin çevresinde mühür ve takılar bulunduğunu, bunun da sosyal statü açısından önemli bir ipucu olduğunu ifade etti. Kafatası içinde karbonlaşmış beyin dokusu parçalarının da yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Işıklı, "Beyin dokusunun bu şekilde korunmuş olması dünyada çok nadir rastlanan bir durum. Hatta ülkemizdeki dünyaca ünlü birkaç beyin cerrahı çok ilgi gösterdi ve bununla ilgili bir araştırma yapmak istediler. O derece heyecanlandıran bir buluntuydu. Doğu Anadolu'da ilk defa böyle bir kalıntıyla karşı karşıya kaldık. Şu anda Hacettepe Antropoloji Bölümü hocalarından Prof. Dr. Yılmaz Selim Erdal hocamız, Hacettepe Üniversitesi Human G laboratuvarında çalışmalarını sürdürüyor. Yani Hacettepe Üniversitesi Antropoloji Bölümü laboratuvarlarında DNA analizleri yapılıyor. Sonuçlar, Urartu soylularının genetik kökenlerine dair önemli bilgiler sağlayabilir. Biz de sonuçları heyecanla bekliyoruz" diye konuştu. Bu sene 2 büyük projelerinin olduğunu anlatan Prof. Dr. Işıklı, Ayanis'te yürütülen koruma projeleriyle tapınak alanının gezilebilir bölüm oranının yüzde 75'e çıkarılmasını hedeflediklerini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Van Valiliği'nin desteklediği iki büyük proje kapsamında, kerpiç yapıların korunarak daha fazla ziyaretçiye açılmasını planladıklarını belirten Işıklı, "Ziyaretçilerimiz artık tapınak alanında daha fazla mekanı gezebilecek, Urartu ile ilgili daha fazla bilgi alma şansına erişecekler" ifadelerini kullandı.