Küçük modüler reaktörler, geleneksel büyük nükleer santrallere kıyasla daha kompakt tasarımları, daha düşük ilk yatırım maliyetleri, modüler üretim ve montaj imkânlarıyla öne çıkıyor. Çoğunlukla fabrika ortamında üretilip sahada modüler biçimde birleştirilmeleri, projelerin daha kontrollü ve kademeli şekilde devreye alınmasına fırsat veriyor. 300 megavat ve altındaki güçleriyle yalnızca elektrik üretiminde değil; bölgesel ısıtma, hidrojen üretimi, ileri sanayi prosesleri ve deniz suyu arıtma gibi alanlarda da kullanılabilen SMR’ler, enerji dönüşümünün yeni nesil araçları arasında gösteriliyor. TMRS, yaklaşık bir yıllık geçmişe sahip son derece genç bir nükleer girişim. Türkiye’de nükleer mühendislik, reaktör teknolojileri ve yakıt döngüsü gibi alanlarda sınırlı ama büyüyen bir bilgi birikimi bulunuyor. Baykar, bu yüzden TMRS’nin ilk safhasını “insan kaynağı ve entelektüel altyapı inşası” olarak kurguluyor. Selçuk Bayraktar, TEKNOFEST kapsamında düzenledikleri reaktör tasarım yarışmalarına büyük ilgi olduğuna dikkat çekerek, 100’ün üzerinde gencin reaktör tasarlamak için başvuru yaptığını, asıl hedeflerinin bu alanda çalışacak yeni nesil nükleer mühendisleri, fizikçileri ve sistem tasarımcılarını yetiştirmek olduğunu vurguluyor. Baykar’ın nükleer odaklı TMRS girişimi, grubun genel teknoloji vizyonunun yalnızca bir parçası. Uzay alanında faaliyet gösteren Fergani, kısa süre önce Türkiye’nin ilk yörünge transfer aracı FGN-TUG-S01’i yörüngeye yerleştirmiş, hibrit motorunu uzayda başarıyla ateşlemiş ve aracı 530 kilometrelik dairesel yörüngeden 720 kilometre zirve irtifalı eliptik yörüngeye taşımayı başarmıştı.