Yaylada kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden babasının içinde hep bir acı olduğunu kaydeden Akçay, "İl Sağlık Müdürlüğü tarafından eskiden buraya yayla görevlendirmesi alıyordum. Vatandaşlara bir faydamız oluyordu. Babam 1988 yılında burada kalp krizi geçirerek vefat etti. O zamanlar sağlık okulundaydım. İşi biliyordum ama rahmetli babama burada o zamanlar kimse müdahale edememişti. Sadece annem vardı yanında. Onun için vermiş bir acı vardı içimde. Keşke birileri ona müdahale edebilseydi. Onun üzüntüsü ile emekli olduktan sonra insanlara bir faydamız olsun bir sevap olsun diye sağlık kabinini kurdum. Maddi açıdan düşünmedim. Burada herkes birbirini tanıyor. Böyle bir şey açabilmek için maliyeye başvurdum. Dolayısıyla vergisini de vermek zorundayım. İl Sağlık Müdürlüğü'nden ruhsatımı aldım. Sağlık ocağında olması gereken malzemelerin hepsi var. Burada sadece doktorum yok. Gelen insanlara ufak tefek yardımlarda bulunuyorum. Pansuman, enjeksiyon, tansiyon ve şeker ölçümü, yaralanmalar ve yanmalar oluyor gibi şeylerde yardımcı oluyorum. Yapamadığım işlemlerde sevk ediyoruz. Çok acil durumlarda 112'yi çağırıyoruz. Hem yaylada vakit geçiriyorum, hem de sevdiğim işimi yapıyorum. Hiç işimiz olmazsa yaşlılarımızla sohbet ediyoruz" şeklinde konuştu.