Tayyip Erdoğan ve ailesi; tekmili birden

Tayyip Erdoğan ve ailesi; tekmili birden

İDRİS GÜNAYDIN

Şurası muhakkak ki Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülkeye yaptığı hizmeti hiçbir siyasi yapmadı. Recep Tayyip Erdoğan 24 yıldır, gece ve gündüz, bazı yıllar doğru dürüst tatil bile yapmadan bu millete hizmet etti. Onun yaptığı hizmeti ne M. Kemal, ne İnönü, ne Menderes, ne Demirel, ne Ecevit, ne Erbakan, ne Özal yapmadı, yapamadı.

İster kabul edin ister etmeyin; hayırlı bir adamdır ki; tüm ailesi ile gece gündüz millet yolunda.

Mesela Emine Erdoğan… Sıfır atık projesi ve kirlilikle mücadelede, çoğu ülkenin idarecisinden daha etkin. O da dünyayı dolaşıyor icabında ve gereken yerlerle görüşüyor. BM’de kendi alanında defalarca konuşma yapan başka Türk kadını var mı bilmiyorum? Gerektiğinde devlet başkanlarıyla görüşüyor gerekse papayla.

Bir de; belediye başkanlığı dönemi de dâhil, her dönem haseki sultanı o. Hiçbir eğrilik, maksadını aşan söz, aşırı israf gördünüz mü?

Çocuklarında zerrece bir kibir, bir ucup, bir heva gördünüz mü?

İşte adanmışlık ve Müslüman Türk ailesi böyle oluyor. En zirvedeyken bile en mütevazı. Allah’ım kendilerinden razı olsun.

Mesela Berat Albayrak. Onun sayesinde Türkiye hem enerji sahibi oluyor hem de diğer  ülkelerde enerji yani petrol ve doğalgaz araştırıyor. O cüssesi küçük aklı büyük adam bir anlamda enerjide Türkiye’yi devler ligine soktu.

Selçuk Bayraktar tam bir başarı abidesi. Onun sayesinde Türkiye savunma sanayiinde devrimler yaptı. Bugün kızımın telefonuma indirdiği  programla “next sosyal” programı ki; milli bir programdır; ona kavuştuk. Yaşı, kardeşinin de kendisinin de çok genç. Allah önlerini açsın. Yakın bir gelecekte o, Bill Gates gibi, Elon Musk gibi dünyanın doğu yarım küresinin sosyal medya ağı kurucusu olacak ve bir Müslüman Türkün neler yapabildiğini dünyaya ispatlayacak.

Yukarıda “hayırlı bir insanmış ki” dedim. Evet, böylesi gelmedi. 

Oğlu Bilal Erdoğan, milletimizin çocuklarına yurtlar temin ediyor, okullar açıyor, etkinlikler düzenliyor. Sadece Salı günü Giresun Harşıt Vadisinde yapılacak aile şenliğine 2000 kişinin katılması düşünülüyor. 

Yani, Tayyip Erdoğan öyle hayırlı bir kul ki; sevin sevmeyin; sevenler bayram yapsın, sevmeyenler çatlasın; ailecek Müslüman Türk Milletini yüceltmeye çalışıyorlar.

Geçmişteki idarecilere bakalım: Mustafa Kemal… Çocuğu var mı yok mu, varsa ne iş yapardı? Geçelim. İsmet İnönü… Çocukları bu millet için bir hayırlı adım atmadılar. Erdal İnönü babasının hatırına bir rektör oldu.

Adnan Menderes… Çocuklarının biri hariç diğerleri intihar etti veya şaibeli bir ölümle gitti. Aydın Menderes de meçhul bir trafik kazasına uğradı.

Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit’in çocukları olmadı. Demirel’in yeğeni Yahya Murat Demirel ülkenin altına su bağladı.

Turgut Özalı’n oğulları ve damadı ‘vur patlasın çal oynasın’da ömür geçirdi. Bir damadı vardı, o da davulcuydu. Karısı da çok halk işiyle haşır neşir değildi.

Necmettin Erbakan… Bir oğlu var ki, babasının siyasi mirasını yemeye çalışıyor. Kendine ait hiçbir özelliği yok. Şimdilik ham çökelek misali dolanıp duruyor. Damatları da kayınpederlerinden kalan siyasi mirası yemekle meşgul. En büyük özellikleri kendilerini barıştıran Tayyip Erdoğan’a sövmek…

İşte Türk Siyasi Tarihinin arada yazmadıklarımla iş başına gelenleri.

Mustafa Kemal bir memurdan 450 kat fazla maaş alıyordu. Bu parayı kendi harcıyordu. Aldığı maaşı 1928›de 14.000 TL. Bir altın 5 TL. Yani 2800 altın alabiliyormuş. Bugün bir cumhuriyet altını 28.000 TL. olduğuna göre M. Kemal’in maaşı ne yapıyor? Siz hesaplayın.

Buna karşılık Recep Tayyip Erdoğan’ın maaşı 238.000 TL. yani M. Kemal’in maaşından 327 kat düşük. 

Bir lider düşünün ki; ailece, tekmili birden ülkeyi yokluk dağından varlık dağına uçurdular. Yazar kasa fırlatılan Türkiye yerine yediği önünde yemediği arkada bir Türkiye. Her ay doğalgaz ve elektrik faturalarının yarısını devletin ödediğine dair ihbar geliyor.

Emekli öğretmen arkadaşım, yarı şaka yarı ciddi; “Tayyip bu işi iyi yönetemiyor. Bizim gibi emeklileri Hawaii’ye bir haftalığına tatile gönderse” diyor.

Bundan önceki bir makalemde yer verdiğim Almanya’dan çöp ayrıştıran erkek örneğine bir okuyucum şöyle cevap vermiş. “E, onlar kışı Türkiye’de geçiriyor ve rahat rahat geçiniyor.”

Kolayı var. Sende Kamerun’a, Çad’a, Moritanya’ya git. Bak bir aylık maaşın kaç ay yetiyor. Oralar ülke değil mi?

Ama korkarım ki milletle kuyuya inilmez. Korkarım ki tüm yapılanlar göze görünmez. 

Dün Niğde’den bir dostum yazdı: Bir vekil zor diyor. Parti çalışması yaptık lakin moralim bozuldu, daha çalışmaya gitmeyeceğim diyor. Böyle de bir gerçek var. Bu ahvalde aç insan fırın yakar demişler. Boşuna dememişler, vesselam.