Tayyip Erdoğan da hatasız değildir!
Tayyip Erdoğan da hatasız değildir!
İDRİS GÜNAYDIN
Yazılarımı takip edenler bilir ki, ben Tayyip Erdoğan’ın Türkiye tarihinde gelmiş geçmiş en başarılı idareci olduğuna inanıyor ve savunuyorum. Hatta “bin yılın lideri Erdoğan” derken de bunu iddia ettim. Yine aynı görüşteyim.
Cumhuriyet tarihinde yapılan icraatları alt alta, yan yana, üst üste koysanız Tayyip Beyin ki, özgül ağırlık olarak üste gelir. Ama bu durum Tayyip Erdoğan’ı la yüs’el kılmadığı gibi, bazı kpnularda başarısız da kılmaz. Hatasızlık Allah’a mahsustur.
Tayyip Erdoğan’ın bana göre yanlışları şunlardan oluşur:
*SGK emeklilerine hatırı sayılır artış vermemesi bir haksızlıktır. Bunu ne yana yorumlarsanız yorumlayın; bu haksızlık Tayyip Beyin sırtına yüklenmiştir. Bu hususta daha cömert davranmalıydı.
*Memur ve öğretmen emeklileri de muzdaribtir. Söylemek zorundayız. Ben, şahsen bunları yazmıyordum ama artık yazmak zamanı geldi. 2001’de bir emekli öğretmen, maaşıyla 6 cumhuriyet altını alıken, bugün bir tane de alamıyor.
Cumhuriyet tarihinin bu anlamda da rekoru sizde. Buna bir son verin Allah aşkına.
Tayfun füzesinin hızı 300 km yerine 280 olsun.
Bu emeklilere bu kadar güvenmeyin. Emeklinin aşkı cebinin dibini görünceye kadardır.
*Sonsuz, ömür boyu nafaka. Bu ne biçim kanun? Bu ne haksız uygulama? Bu Kur’an’da var mı? Tevrat’ta, İncil’de var mı? Batı da var mı? Doğuda var mı?
Bu uygulama haksız ve zalimce orada durduğu sürece asla evlenme miktarını artıramazsınız. Asla nüfusu artıramazsınız. Siz yıllardır üç çocuk talebinizi dillendiriyorsunuz. Ne oluyor? Oran devamlı düşüyor. Daha da düşecek. Apartman sistemi, gelir adaletsizliği, ömür boyu nafaka… Bu geleneği bitirecek.
Bir apartmanda bir köy yaşıyor. Çocuk hızlı koşsa alttaki yukarı fırlıyor. Bu evde mi çocuk olacak?
1+1 veya 2+1 evlerde mi? Mümkün değil.
*Bazı cinayetler vardır ki, verilen cezayı toplum vicdanı kabul etmemektedir. Cani, cezasını çekip çıksa bile insan o kişiyle aynı sokakta, aynı mahallede, aynı şehirde yaşamaya korkar. Mesela en son bir çocukla annesini haksız ve suçsuz yere öldürme olayı gibi… Bu kişinin toprağın üstünde yaşamaya hakkı yok.
Mesela bir Samsunlu polisimizi baskına gittiği evde şehit etmişler. Böyleleri ile yaşamak tehdit üzerine tehdit.
*Eğitim ve rüşvet konusunda gereken iradeyi gösterememiştir. Eğitimde alınan mesafe, aldığım bilgiye göre, şerden “ehveni şerre” evrilmiştir. Maalesef “hayır” olamamıştır. Rüşvet konusunda da yapması gereken değişimi yapamamıştır. Eğitimde sınıf disiplinini bozan, öğretmeni ders işlemez hale getiren öğrenci okuldan derhal atılmalıdır. Öğrencinin maskarası olmuş öğretmenden de bir şey beklenemez.
*Bir diğer günahı da 5816 sayılı yasadır. Bu yasa yasaların en ucube olanıdır. Maalesef orada durmaktadır.
*Türkiye’deki kripto kişilere işlem yapılmamıştır. Belli ki Türkiye’de yaşayan bazı kökü dışarda olanlar rahat durmamakta, bazıları da işinden gelip işlerine gitmektedir. Rahat durmayanlarını mutlaka deşifre edip bir yaptırıma tabi tutmalıdır.
Benim aklıma gelenler bunlar. Umarım bunu Cumhurbaşkanına okuturlar. Bundan öte elimden bir şey gelmiyor. Belki benim bilmediğim fakat hükümetin eli mahkum olan gelişmeler vardır. Onu bilemem.
Bunları da yerine getirirse gönüllerde daha ayrı bir yeri olacaktır. Yerine getirmediği taktirde ha Hasan Ali ha Ali Hasan… Değişen bir şey olmayacaktır kültürel anlamda. Yollar köprüler, kalbin rahat olduğu müddetçe kişiye huzur verir.
HER ŞEY O’NU HATIRLATIYOR
Son yıllarda bazı keşifler var ki, Kur’an’ın bazı işaretlerini daha iyi anlamamıza neden oluyor. Mesela: Telefon veya bilgisayarda ne yazıyorsa oradan biz silsek bile gerçekte silinmiyor ve uzmanları onu bulup çıkarıyor. İP adresi veya şifresi denilen şeyde her şey kayıtlı. O zaman insan Kur’an’daki “Kiramen katibine ye’alemunr ma tefalun” daha iyi anlıyor. Demek “Kiramen katibin” melekeri insanın İP şifresi.
Bir de bizim üzerimizde gözcüler vardır. Hafaza melekleri deriz onlara. O melekler bizi ölünceye kadar çeşitli engellerden korurlar. Çünkü henüz ölüm vaktimiz gelmemiştir. O meleklerin bizimle oldukları gayet bellidir. Nice olaylar vardır ki; anlatırız; “az kalsın araba vuracaktı, az kalsın şöyle olacaktı…” deriz. Hayır ölüm vaktin gelmedi. O vakte kadar melekler seni koruyacak.
Bize düşen ona teslim olmaktır. Allah’a isyan pozisyonunda bulunup, Allah’a karşı tedbir almak kadar cahilce bir şey yoktur. Vesselam.