Emsal teşkil eder
Emsal teşkil eder
İDRİS GÜNAYDIN
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’a ve Türkiye’ye hizmetleri saymakla bitmez. Sadece onun değil; iki damadının da…
Sayın Berat Albayrak’ı iki kez kabinede gördük. Allah için söyleyin; nerede aldığı görevin hakkını veremedi?
Enerji Bakanı’yken doğalgaz ve petrol arama gemilerinden ve platformlarından kurulu bir filo mu kurmadı? Doğalgazı ve petrolü mü bulmadı. Libya ile deniz yetki alanları sözleşmesi mi imzalanmadı?
Seksen yıldır bu ülkeyi yönetenler nerdeydi? Bunların içinde koca gövdeli adamlar, akademisyenler Enerji Bakanı oldu. Neden bunları düşünmediler de bu iş Sayın Berat Albayrak’a düştü. Yarsak onların yarısı cesametinde…
Aynı Albayrak Maliye Bakanı oldu. Enerjiyi anladık da Maliye ne ayak? Hiç birbirine yakın konular değil dedik. Dedik ama akıl yaşta değil başta imiş: Enflasyon % 6’ları gördü. Maliye’de de fevkalade başarılı çıktı.
Diğer damadı konuşmaya gerek var mı? Ona Allah selamet versin. Bizi millet olarak yeniden cihanşümul düşüncelere götürdü.
Hasılı Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve damatları eliyle gurur duyacağı çok şeyler gördü. Allah hepsinden ebeden razı olsun.
Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülkede yaptığı, çok çok önemli fakat henüz kimsenin farkına varmadığı bir hakikat daha var: Yaptıklarının kendisinden sonra gelecek iktidarlara emsal teşkil etmesi…
Şöyle düşünelim; Bu hükümet bir daha seçilemedi ve Saadet Partisi veya Yeniden Refah Partisi ve hatta CHP ve Zafer Partisi haricindeki partiler iktidar oldu.
Bunlardan mutlaka maneviyat alanında bazı adımları atacaklar olacaktır. Ama o eski, hatırladığımız refleks yine devreye girip eski huylarını hortlatırsa, iktidarı iş yapamaz hale getirip kilitlemek isterse o iktidar teamüllere sarılacaktır. O teamüllerin başında Tayyip Erdoğan’ın devri iktidarındaki emsal olabilecek kararları gelmektedir. Bir nevi, yasa aksini amir olsa da bu emsal alınacak kararlar bir kazıyye-i muhkeme gibi o cumhurbaşkanının imdadına yetişir.
Bu manada CHP ve Zafer Partisi hariç diğer tüm partilere, aslında, Recep Tayyip Erdoğan, iktidara gelmeleri halinde yeni bir idare etme tarzı hazırlamaktadır.
•
Yine Cumhurbaşkanımız üzerinden gidelim. Bu ülkede birçok siyasetçi geldi. Sevilen oldu, alkışlanan oldu lakin belki rahmetli Özal için söyleyenler olmuştur. Ben duymadım. Ama Recep Tayyip Erdoğan için binlerce yürek: “Allah ömrümden kessin de onun ömrüne eklesin” diye dua etmektedir.
Yani ondan başka kendisi için böyle dua eden, edilen siyasetçi gelmemiştir.
Yani, bu nedir? Ancak bir anne veya baba çocuğu için bu lafı söyler, fedakarlığı yapar.
Bunu söyleyen kişi Allah’a inanıyor. Allah’ın duaları kabul ettiğine inanıyor. Öyle olduğu halde, hiç görmediği, tanımadığı bir adama, Tenzile’nin oğluna ömründen ömür bağışlıyor. Neden? Şimdi emekliler nara atıyorken bile aynı sözleri duyuyoruz. Bunun üzerinde düşünmek gerekir.
Demek insan, karşısındakini gönülden bilecek, kendinden bilecek. Gerisi laf-ı güzaf.
•
Cuma Günü Vaiz konuşma yapıyor. Dikkatle dinliyorum. Yasin Suresinin ölülerden bahseden bir tarafı yok. Sadece son sayfada “De ki: onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü o her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.” Bu ayete atıf yaptı ama ayeti de okumadı.
Konuşma böyle olmamalı. Hem şüpheyi derinleştirdi hem cevap vermedi. Madem ölülere Yasin okunur mu? konusunu işleyeceksin; tam işle. Lehte, aleyhte rivayetleri sun, sonunda kendin bir yorum yap.
Ey vaizler! Ey İmamlar! Bugünün cemaati bizim çocukluğumuzdaki cemaat gibi değildir. Bugünün cemaati ya memurdur veya adaydır ya da memur ve diğer alanların emeklisidir.
Yani camilerde çok tahsilli insan var. Onun için vaizi pek dinleyen olmuyor. Vaiz kürsüye efradını cami ağyarını mani bir donanımla çıkmıyor.
Halk mecbur olduğu için camiye geliyor ama eleştirisini de yapıyor. Bunu bizler duyuyoruz.
Bir de hep Peygamberimizden, sahabeden örnekler yanında günümüz hayırseverlerinden de örnekler sunmak lazım. Dinleyici bugün de bu güzel amellerin olabileceğini bilsin.
ÖZÜR
Bir önceki yazımda Recep Tayyip Erdoğan’ın Adıyaman’daki konuşmasını verirken 2025 yılı bütçesine ayrılan 584 milyar TL’yi dolar olarak yazdım. Aslında benim dikkatsizliğimden değil, haberi aldığım kaynağın gözünden kaçmıştı. Ben de teknik rakam olduğu için öylece aldım.
2025 bütçesine deprem bölgesi için ayrılan miktar 584 milyar TL’dir; dolar değildir. Vesselam.