Bu savaşı kim kazanacak; Yahova mı, Mammon mu, yoksa ?

ALLAH

Müslümanların yaratıcısı, yaşatıcısı, gözetleyen, yardım eden, her şeye gücü yeten, bazen mühlet verip bazen hemen cezalandıran, öldürecek olan, diriltecek olan ilahı, Allah’tır.

Kafirlere, kendisine düşman olanlara karşı cihadı o emretmektedir. İmanda samimi ve ihlaslı olan, Allah yolunda Allah için cihad eden kullarına zafer va’d eden de O’dur.

Bir ve tektir. Doğurmamış ve doğurulmamıştır. Eşi ve dengi yoktur.

YAHOVA

Sıfatları itibariyle aynen Allah için yazdıklarım Yahova için de geçerlidir lakin bazı noktalarda ayrılmak suretiyle. Allah öldürüp diriltecek olan ilah iken Yahova diriltecek değildir.

Allah tüm varlıkları yaratan ve yaşatan iken, (Yeremya 32/27)’ye göre Yahova da tüm insanlığın ilahı iken, bilahare Yahudiler Yahova’yı sadece Yahudileri yaratan ve kendisine kul belleyen bir varlık olarak benimsemişlerdir.

Ve Yahova dünyada yaşamakta olan yirmi milyon civarında bir ırkın tanrısı kabul edilmektedir.

MAMMON

Hristiyanlığın Allah inancı bizimkine benzemekle beraber onlar Allah’a bir de oğul ittihaz etmişler ve o oğula da tanrılık vasfı yükleyerek ikinci bir ilaha inanmışlardır.

Mammon, Hristiyan Dünyanın çok güzel benzeştiği, İncil’in de bahsettiği şekliyle “Para Tanrısı”dır.

Dünyanın zenginliği Yahudi ve Hristiyanların ellerinde olduğuna göre ve onlar için en büyük erdem ve değer para olduğuna göre tanrılarına da Mammon dememiz çok abes değildir.

BU SAVAŞ ÇOK İLGİNÇ 

BİR SAVAŞ OLACAKTIR 

Yahudiler tarihte ve bugün inançlarından hiç taviz vermeyen, dünyanın en dindar milletidir. İnançlarına bu denli sağlam bağlılıkları ve tarih boyu oradan buraya sürgün yemeleri, yaşadıkları ülkelerde ise aslında hiç sevilmedikleri gerçeği onlara şöyle bir çıkış yolu planı sunmuştur: 

a) Çok çalışacağız. 

b) Çok okuyacağız 

c) İçimizdeki dayanışmayı çok güçlü tutacağız 

d) İnancımızdan asla taviz vermeyeceğiz.

Bu maddeleri hayata geçirebildikleri ölçüde ayakta kalabileceklerini sanmışlar ve bunda da başarılı olmuşlardır. Dün de bugün de dünyayı neredeyse onlar yönetmektedir. Dünyanın en zengini onlardır. Dünyanın en çok üreteni onlardır. Dünyanın en çok bilim adamı onlardadır. Bu sonucun onlara sağladığı özgüven sayesindedir ki; Fransız İhtilalinin arkasında onlar vardır.

Roma’yı onlar yakmıştır.

Osmanlıyı onlar yıkmıştır. 

Rusya’yı yıkıp Komünizmi getiren Yahudi’dir. 1989’da Komünizmi yıkan da onlardır. 

Adolf Hitler’in de bir Yahudi olduğu ve Yahudilerin İsrail’e göçmesi için bu soykırımı yaptığı söyleniyor. 

Daha ileri şeyler de yazarım ama kanun izin vermiyor.

Bu denli dindar Yahudiler ile bu denli dindar Müslümanlar daha önce Hz. Peygamber zamanında iki kez savaştılar: Hayber ve Beni Kureyza Oğullarıyla savaş. Müslümanlar her iki savaşta da galip gelerek Yahudileri yendi. Bundan başka Beni Nâdir ve Beni Kaynuka Yahudi kabileleri de Müslümanlarla yaptıkları antlaşmaları bozduklarından sürgün edildiler.

Yıllar sonra üçüncü kez bir Yahudi devleti ile Müslümanlar savaşıyor. Bundan önceki 1948’den beri olanları saymıyorum. Çünkü o savaşlarda Arap Müslümanlar ya ırkı kendi izzetleri için ya da istikballeri için savaşıyorlardı. Bu savaş Sabah Namazına cemaate bir kez dahi gelmeyen kişinin orduya alınmadığı, eline silah verilmediği, hepsinin hafızlardan oluştuğu, ölümü öldüren, Allah için savaşanların savaşı.

Dindar Yahudiler ile dindar Müslümanlar.

Sızan bilgilere göre ve İsrail’in telaşı, acizlere saldırıları göstermektedir ki; bu savaşı dünya vicdanında Müslümanlar kazanmaktadır.

Mertlik vicdanında Müslümanlar kazanmaktadır.

Merhamet vicdanında Müslümanlar kazanmaktadır. Gazze’de bombardıman enkazları, taş tuğla kiremit…

İsrail’de tabut, tank, top enkazı…

Mammon ise olaya seyirci kalan tüm dünyadır. Bir tanesi dahi (Türkiye’nin çabaları hariç) kılını kıpırdatmamaktadır.

Yahova - Mammon, iki sahte tanrı Allah ile savaşmaktadır. Sonucu göreceğiz.

BİR HATIRA

1973 yılında, o günkü BMC minibüsleriyle, hatırlarsınız; Bulancak’a gittim. Şimdiki Bulancak İskelesinin başına doğru giderken önümüzden gitmekte olan iki minibüsün şoförleri kavgaya tutuştu. Kimse de ayırmıyor. Hemen önümüzdeki minibüs şoförü en öndekinin şoförüne öyle vuruyor ki; adam eliyle koluyla engellemeye çalışıyor ama nafile. Sonra gelip arabasına binecekken bir daha koşarak gidip öbür şoförü koltuğundan çekip yine dövüyor. İlk minibüs şoförü de galiba hatalı; karşılık vermiyor, sineye çekiyor, alttan alıyor. Olayın sebebini bilmiyoruz. 

Nihayet döven şoför tekrar arabasına geldi, tam koltuğuna geçecek gibi yaptı, vaz geçti, levyeyi aldı hışımla adama tekrar koştu. Adama levye ile vurmaya başlayınca birinci arabanın muavini, filinta gibi genç çocuk, “öyle vurulmaz böyle vurulur” dercesine döven şoförün ağzına ağzına vurmaya başladı. Vura vura arabasına kadar getirdi. Ortalık kan revan.

Genç arabasına geçti, yallah. Bizimki yüzünü yıkamaya su arıyor. Bizim arabada bir alkış…

İşte Gazzeli Mücahitler o gencin yaptığını yapıyor bugün. İnşaallah her zaman her yerde galip olan Allah, mücahitlerini galip kılacak vesselam.