Bilimsel keramet
Bilimsel keramet
İdris Günaydın
Sözlükte, “ermiş kimselerin gösterdiklerine, yarattıklarına inanılan, aklın sınırlarını aşan, şaşkınlık verici olağan üstü olay” diye açıklanır.
Yani insan ermiş olacak, olgunlaşacak.
Bu mümkün müdür? Heyhat mümkündür. Buna itiraz edemem. Nasıl ki her şeyin kemali vardır, insanın kulluk derecesi noktasında da bir kemalinden söz edilebilir. Bu tıpkı şunun gibidir. Bir çocuk küçük yaştan itibaren yüksek atlama sporuna gider. Bu yolda maharet kazanır. Öyle hale gelir ki; üç buçuk metre atlayabilir. Bir duvarın önünde oyun oynasa ve bir atlasa duvarın ardındakini görüp arkadaşlarına duvarın ardında ne olduğunu haber verebilir.
Aynı şekilde bir insan, küçük yaştan itibaren ibadetine kusursuz devam eder, haramlardan kaçar, bulduğu her fırsatta ve imkânda iyilik yapar; böyle birinin sözleri tesirlidir. Kimsenin fark edemediğini fark edebilir. Bu mümkündür.
Lakin olaya öyle bir yakıştırmada bulunuluyor ki; sadece şeyhler bu olağan üstü olayları gösteriyor. Şeyh olmanın şartı sadece keramete indirgeniyor. Şeyhlik babadan oğula nasılsa intikal ediyor. Şeyhler mucizeyi de (!) aşan seviyede olağan üstü haller gösteriyor. Şeyhler o hal ve tavır ile adeta Müslüman ayartmanın ve kendi tarikatine adam toplama yarışına girmiş gibi gösteriliyor.
Hâlbuki şeyh veya ermiş kişi, gösterdiği bu hali kendisi bile bilmezken, sadece onun müritleri görebiliyor veya kendinden başka nakleden kişi bulunmuyor.
Gösterdiklerini iddia ettikleri hal mucizeyi de aşıyor. Şeyhliklerine de kendileri karar veriyor zaten. Bir de gösterdikleri hâlden kendileri istifade ediyor ama propagandası müritlere kalıyor.
Bir de, ne hikmetse, hep bu keramet ehli Türklerden çıkıyor. Türk coğrafyalarında keramet ehlinden geçilmiyor. Yatırlar, türbeler keramet gösteren insanlarla dolu. Fakat onlar Hülagu’nun, Timur’un, Cengiz’in, Rusların, İngilizlerin, şimdi de PKK’nın veya İsrail’in tehacümlerini, barbarlıklarını önleyemiyor. Müslüman Türk devletlerinin yıkılışını haber verip gerekli tedbirleri aldıramıyor.
Diyorlar ki; imanımızı kurtaralım, şeyh efendi bizi sorgusuz sualsiz cennete götürecek.
Haşa, sümme haşa… Sen şeyhe bağlanmıyorsun, şeyhi ilah edinmişsin kardeşim. Şeyhe bu yetki ne zaman verildi, kim verdi, bizim niye haberimiz yok? Allah bu derece kulları arasında ayırım yapar mı? Neden öyle üstün kulları olduğunu bize bildirmedi?
Şeyhin görevi oluşturduğu arkadaş grubuna iyi, manevi ağabeylik yapmaktır.
Mesela Hamas… Bir sabah namazına gelmeyeni bile orduya almayan o katıksız müminlere kimse keramet gösterip yardım edemiyor. Her halde bizim şeyhlerin sınır ötesi operasyonel gücü yok. Yine Hamasın imanı, cesareti, tünellerde ürettikleri silahlar ve savaş taktiğinden ibaret. Elbette ki Allah’ın yardımı oluyor. Amenna. Hiç duymuyoruz; falanca şeyh efendi bir zuhuratta bulunmuş da İsrail tankını kilitlemiş, askerlerini sağır hâle getirmiş… Veya şeyh efendi İsrail’in silah deposunu uzaktan havaya uçurmuş.
Kıbrıs Savaşında bile, ……ilke ve inkılaplarına bağlı pilotların yardımına koşan şeyhler vardı. Sanki Kıbrıs’ta Kur’an çiğneniyor, örtülü kadınların iffetleri kirletiliyordu. Hâlbuki Kıbrıs Savaşı, Türkiye için bir stratejik savaştı. Orada yaşayan yerli Türklerin bugün, neredeyse hemen hepsi maalesef İngiliz vatandaşlığını kabul eden, Türkiye’yi işgalci gören bir zihniyette. Bugün için keramet, ilmi buluş ve icatlardır. Hiçbir şeyhin bir şey bulduğuna şahit değiliz. Ama her gün insülin yiyorum. İnsülinin iğnesi o kadar inceltilmiş ki, deriye zerk ettiğiniz hâlde hiç acıtmıyor. O incelikte bile içi delik olduğundan insülin serumu oradan deri altına nüfuz ediyor. İşte bilimsel keramet bu. Bundan milyonlarca insan istifade ediyor. Bazı şeyhler de…
Keramet şu: Kalp ameliyatı olan adamın kalbi icabında sekiz saat ayrı bir masaya alınıyor ve tamir ediliyor. Adam yatağından sağlıklı doğruluyor. İşte bilimsel keramet.
Keramet şu: Ukraynalılar “Bayraktar” uçağımıza türkü yakıyorlar. Orada masumların izzeti, iffeti, canı, imanı, vatanı kurtuluyor Bayraktar sayesinde… İşte keramet bu.
Neslimizi buna yönlendirmeliyiz. Bilime yönlendirmeliyiz. Bilimin hafızları yapmalıyız. Ancak kulluk bilincini de vererek… Tüm bunların, tüm bu başarıların, mutlak güç ve yaratma sahibi Allah tarafından insana bahşedildiğini öğreterek. Vesselam.