• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Hüseyin Acarlar
Hüseyin Acarlar
TÜM YAZILARI

Kızıldan yeşile görev değişimi (2)

26 Mayıs 2020
A


Hüseyin Acarlar İletişim:

Bir önceki yazıda Modern dünyanın ideologlarından Jean-Jacques Rousseau’nun, Toplum Sözleşmesi adlı eserinde, toplumların farklı Tanrılara inanmaları hasebi ile müsamahasızlığın doğduğunu ve her siyasi savaşın aynı zamanda dini bir savaş olduğunu din üzerine kurulmamış hiçbir devlet bulunmadığını” söylediğini ifade etmiştim. Jean-Jacques Rousseau’nun, din üzerine kurulmamış hiçbir devlet bulunmadığı” düşüncesi de “vatandaşlık dini” dediği sivil dine dönüşümdür. Vatandaşlık dininin sivil dine dönüşümü temellerini cumhuriyet öncesi tartışmalardan alır.

İslam’ın terakkiye(ilerlemeye) mani olmadığı üst başlığıyla yapılan bu tartışmalarda İslam’ın akıl dini olduğu, siyaseten Meşrutiyet sistemini, çalışmayı ve ilerlemeyi emrettiği şeklinde ileri sürülen fikirlerin referansı yine İslam oldu. O dönem tartışmalar esasında yüzyılın yeni gücü olma yolunda adım atan ABD’in pragmatizm(faydacılık) ve progresivizm(ilerlemecilik)” felsefesinin gölgesinde çıkış yolu arayışlarıydı. 1. Dünya savaşı ve Wilson etkisiyle bu siluet belirdi. Bu bilimde pozitivist yükselişle harmanlandı. Artık Uhrevî olan dinin yerine dünyevîleştirilmiş bir din anlayışının yerleşmesi batıcı kadroların ideali halini aldı.

Osmanlıcılar, İslamcılar, Türkçüler ve Batıcılar Birlikte İstiklal savaşı verdiler. İstiklal harbi kazanıldı. Bu dönemi anlama açısından ikiye ayırırsak; Birinci dönem 1919-1924 arası, İslamiyet’e yapılan referanslarla, alınan kararlarda İslami koku ağır basar.

İkinci dönem(1924-1938) ise ulus-devleti meydana getiren teolojik(dinsel)unsurların ihdas edildiği dönemdir. Bu dönemde Halifeliğin lağvı ile İslamcılar, Saltanatın kaldırılmasıyla da Osmanlıcılar iktidardan uzaklaştırılır. Türkçüler etnik merkeze çekilir. İktidarda artık yalnız batıcı kadrolar vardır.

Bu dönemdeki politik- teolojik dönüştürme süreci seküler bir toplum yaratma!/Çıktık açık alınla on yılda her savaştan, On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan/ ve laik devlet anlayışının yerleşmesi çabası İslam’ın tasfiyesini getirdi.

Cumhuriyet döneminde de bu tutum devam ettirilmiş dinî anlayıştaki dünyevîleşme, aynı zamanda yeni bir din tasavvurunu da meydana getirdi. Yeni dinin adı Kemalizm’di. O dönemde yazılan kemalizmin amentüsü, Kemalizm mevlidi vs. uygulamalar için çok şey yazıldı dileyen araştırır.

“Ne örümcek, ne yosun

Ne mucize, ne füsun

Kâbe ‘Arap’ın olsun

Bize Çankaya yeter”

Diyen batıcı kadrolar, “Ezan kaya” ismini “Çan Kaya” yapmışlardı. Yeni dinin kıblesi Çankaya, dini laiklik-ileri aşamada sekülerizm- peygamberi Mustafa Kemal Atatürk, kitabı nutuktu. Ve sivil vatandaş(!)ın yurttaş olabilmesi için asla ve kata bu kutsalları eleştirisi mümkün olmayacaktı. İtiraz edecekler içinde bir cephe düşünüldü.
Kemalizm dinin kurgusunu yapanlar, karşı cepheyi de kurduruyorlardı ” antikemalizm” Yani dine karşı din!

İkisi de yıllarca aynı ellerce konsolide edildi.

Kemalizm, coğrafyada üst bir kibir derekesinde kendi siyasal mevcudiyetinde kendini biricik görür. Bu derekelik hissi ve fikri olarak milletle irtibatta açığa çıkar. Kemalizm, kendi dışındaki dinsel, siyasal düşünceleri arazlı ve düşman olarak kodladı. Kendi ilahiyatının dışındaki herkes gericiydi. Kemalizme iman edenler ise mutlak ilericidir(!)

Kemalistler Popülizmi ve elitizmi ıskalamadı. Yoksa Yılmaz Özdil’in Kemalizm ilmihali niteliğindeki “Mustafa Kemal Atatürk ve Temizlik”, “Mustafa Kemal Atatürk ve Sofra”, “Mustafa Kemal Atatürk ve Hayvan Sevgisi” kitapları izaha muhtaç kalır. Bu bir ilahiyat tecessümünden farklı değildir. epistemolojisi işlevsel akıl üzerine iş gören bir düşünce veya siyasi yapı tamamen teolojik çerçeveyle anlaşılabilir.

Nasıl ki Antik Yunan ve Pagan Roma'nın mimesisidir. Yani paganizmin aynen taklididir. Nasıl ki Katolik Kilise skolastizminden Protestan kilisesine rücu edenler teolojinin dışına çıkamamışlarsa, Aydınlanmacılar Yunan paganizmine dönüşle ilahiyattan kopamamışlardır. Tanzimat'la birlikte biz Şark İslam kültüründen koptuk. Kemalizm İlahiyatı İslam kültürünü profanlaştırdı (kuşa çevirme içini boşatma). Çağdaşlaşma aydınlanma adıyla yeniden formatlanmış Roma ve yunan/Grek döneminin siyasetini dolayısıyla İlahiyatının adıdır Kemalizm.

Siyasal Meşruiyet çabası ve dokunulmazlık zırhının popülizmin de olanların suiistimal alanı olarak Kemalizm hep Amerikan felsefesi pragmatizmle yakın ilişkili olmuştur. Yoksa Can Dündar’ın “Mustafa” belgeselini anlamlandırmada güçlük çekeriz.

Renkli devrimleri seven Soros’a ironik bir göndermeyle noktalayalım. Düne kadar Kızıl rengin himayesindeki Kemalizm’in Yeşil rengin himayesine geçmesi tesadüf diyorsanız eğer yazdıklarımı unutun gitsin.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

NE ÖNEMİ VARKİİİ

Son tahlilde geldiğimiz noktada. İslamı tasfiye eden kemalistler. Chp den tasfiye edilmektedirler. Sürece baktığımız zaman. Kemalizmi kendilerine payanda yapanlar aslında islamla birlikte atatürk ve atatürkcülüğü yok etmişlerdir. Bakınız bugünkü chp kadrolarına. Chp atatürk partisi olmaktan çıkıp atatürkten Seyit rızanın ve hatayın TÜRKİYEYE katılışının intikamını almaktadırlar. Son olarak peyami safa derki “ osmanlı islama yaklaştığı için yıkılmadı; aksine islamdan uzaklaştığı için yıkıldı” şimdi sözüm alev alatlınında dediği gibi “paçozlaşmış” entelijansya sorospuçocuklarının değirmenine su taşumaktadır. Aman diyeyim bu sorospuçocuklarına dikkat edelim yavşamış gevşek muhafazakarlarıda unutmayalım. Paçozlaşmanın kitabını yazmışlardır bunlar. İhanet düğmeleri vardır bunların. İhtiyaç anında sorosgiller o düğmeye basar bunlar bağırmaya başlar. Tabi bunlara bakarken ülkemizin en etkin ruhban sınıfı olan tüsiadı gözden kaçırmamalıyız. Velhaslı kelam yazacak çol şey var ancak şairinde dediği gibi “ desem öldürürler, demesem ölürüm “ HAYYALEL FELAH

Turgay Başboğa

Muazzam tespitler ve dayanaklarla bezeli,reel yakın tarih okumaları bizler için epey doyurucu ve faydalı.Serinin devam edeceğini anıyor ve sabırla bekliyoruz.Bizi alıştırdınız yazılarımıza....
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23