Trafikteyken siz siz değilsiniz
Otomotiv sektörü gerek istihdam gerek yatırım gerekse teknolojik seviyede yakaladığı çıtayla Türkiye’nin yüz akı konumunda. Arge ve inovasyonun vazgeçilmez addedildiği sektör ne kadar çok yol alırsa ülke insanı da o derece konfor ve bilince sahip oluyor.
Sahip olduğumuz bir otomobili yenilerken kendimizi de yenilemiş oluyoruz. Hatta kişilerin kullandığı araçların onların kişilik yapılarına da sirayet ettiğini söyleyebiliriz.
Her segmentin bir tüketicisi var. A segmentini seçenler, B segmentini tercih edenler, sedandan vazgeçmeyenler, hatchbacki olmazsa olmaz görenler, Premiumdan yana hakkını kullananlar, klasik tutkunları, modifiye hayranları…Örnekleri çoğaltabiliriz.
Trafiğe çıktığınızda lüks araç sürücüsünün çok fazla makas attığını göremezsiniz. Modifiye araca binip de dikkat çekmek için artistik çalımlar sergileyenleri eleştirebilirsiniz. Station vagonda uzun yol yapan bir ailenen kolay kolay sol şerite geçtiğine şahit olamazsınız. Yeni SUV araca sahip bir gençten ağır gitmesini bekleyemezsiniz….
Kişiler tercihlerinde karar kılarken bir nevi davranış kalıplarını da ortaya koyuyorlar. Bunlar bilimsel bir araştırma değil elbette. Tamamen kendi gözlemime dayalı çıkarsımlar. Bu gözlemlerden biri ve en dayanılmazı ise onca ikaza rağmen hala trafikte gereksiz şekilde çalınan kornanın önüne geçilememiş olması. Ve gereksiz kornayı tüm segment araç ve kişiliklerin bir kurtarıcı gibi kullanıyor olması.
İçinden çıkılmaz hal alan İstanbul trafiğine bir de gereksiz korna eklenince sinir katsayıları daha da yükseliyor. Bu konuyla ilgili ikazlar sürerken bir önemli çalışma da Toyota cenahından geldi.
Geçtiğimiz hafta içerisinde bir araya geldiğimiz Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt,trafikte gereksiz yere çalınan korna sesinin, önüne geçilmesi gereken bir kirlilik ve çevre sorunu olduğunubelirtirken şu müjdeyi verdi: “ Toyota olarak ‘Korna Çalma Huzurumu Çalma’ sloganıyla sosyal bir açılım yapacağız. İlk etapta Toyota bayilerine gelen müşterilerimize yönelik çalışmalarda bulunarak farkındalıklarını artıracağız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi projemize destek olma kararı aldı.Belirli hafta veya gün üzerinde çalışmalarımızı somulaştırarak bireylerden topluma önemli mesajlar vereceğiz. Amacımız 25 milyon sürücüye iletişim çalışmalarıyla ulaşmak”
Trafik şehir insanının hem kişiliğini hem de psikolojisini etkiliyor. Kendi tercihlerimizi kullanırken çevrenin hassasiyetini de göz ardı etmememiz gerekiyor. Hangi araca bindiğiniz değil, hangi hareketle örnek insan olduğunuzdur aslolan.
Bu noktada sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşüyor. Toyota’nın attığı bu adımı iyi okumak gerek.
“Trafikteyken siz siz değilsiniz” diyen birilerinin varlığı çok önemli.