Maskeler - Tarihin en büyük belalarından olan veba hastalığının ''koku'' yoluyla yayıldığına inanılıyordu. Doktorlar da çözüm yolu olarak, kendilerini hastalardan olabildiğince uzak tutmaya yarayan içi lavanta dolu bu korkunç maskeleri üretmişti.

Bu alet ameliyat sırasında kan kaybını önlemek amacıyla kullanılıyordu.

Hirtz Pusulası - Resimdeki alet, yaralıya saplanan kurşunun yerini tespit etmek amacıyla kullanılıyordu.

Amputasyon bıçağı - Bu bıçak Alman cerrahlar tarafından 18. yüzyılda kullanılmaktaydı. Bacağı diz altından kesmeye yarayan bu bıçağın kullanımı esnasında ise, tahmin edebileceğiniz üzere, herhangi bir narkoz işlemi yoktu.

Amputasyon testeresi - Bu tarz aletler 17. yüzyılda zengin cerrahlar arasında yaygın olarak kullanılmaktaydı. Üzerindeki altın kaplamalarsa profesyonelliklerinin ve zenginliklerinin bir göstergesiydi. Fakat bu zenginlik göstergesi, arttırdıkları enfeksiyon riski yüzünden hastalar için pek de yararlı değildi.

Fransız Kurşun Çıkarıcı - 16. yüzyıl başlarında kullanılan bu alet, kurşunu çıkarmak için kullanılan vidaya sabitlenmiş uzayıp kısalabilen uzun bir çubuktan oluşuyordu.

Yapay Göz - Bu gözler, hastanın doğal gözüne en uygun gözü bulmak için gözle ilgilenen doktorlar tarafından kullanılıyordu

Ameliyat Bıçakları - 19. yüzyılda Çinliler tarafından kullanılmaktaydı.

Korsenin Zararı - Bayanların daha ince bir vücuda sahip olmak için kullandıkları korseler kaburgaları sıkıştırarak ölümlere yol açıyordu.

Plastik Cerrahi - Bu aletler, kısmi yüz yaralanmalarında kullanılarak hastaların yaralarını gizlemek için kullanılıyordu.

Litotomi Koltuk Değneği - Böbrek taşlarının kırılması için kullanılıyordu. Anestezi kullanılmadan uygulanan bu yöntem, hastayı ayak bileklerini kulaklarına kadar bağlayarak yatırıp, cerrahın, hastanın bacaklarının arasından taşı çıkarmasından oluşuyordu.

Balmumu kafatası; 18. yüzyıl - Tıp eğitiminde kullanılan bu kafatasının özelliği insan hayatının ne kadar kısa olduğunu vurgulamak. Bu kafatasının bir yanı öldükten sonra meydana gelecek çürümeyi, diğer yanı ise hala hayattayken ne durumda olduğunu gösteriyor. Bu parça temelde ise ölüm ve hayat arasındaki ince çizgiyi simgeliyor.

Yapay solunum cihazı; 20.yüzyıl ortaları - Aşılar geliştirilene kadar oldukça sık rastlanan çocuk felci, akciğer kaslarını felce uğratarak, hastayı nefessiz kalma tehlikesiyle baş başa bırakıyordu. Yapay solunum cihazı nefes almaya yardımcı olarak hayat kurtarıyordu. Bazı hastalar senelerce bu cihaza bağlı kalarak yaşayabiliyordu.