İlk yıkadığını cenazeyi anlatan Gürsoy "Denizde boğulan bir kişiye aitti. Kalp krizi geçiren 10 yaşındaki bir kız çocuğunun cenazesini yıkarken çok etkilenmiştim. Annesi geldi aklıma, o cenazeyi hem yıkadım hem ağladım" şeklinde ifade etti. Koronavirüslü cenazelerin hastanede yıkandığını belirten Gürsoy, "Koronavirüs nedeniyle cenazeyi yıkarken tek kullanımlık tulum giyiyoruz, eldiven ve maske takıyoruz. Koronavirüsten ölen hastalarımızı hastanede yıkıyoruz. Gasilhaneye getirilmiyor." dedi. Tabutla defnediliyor: Ceset torbalarının silikonlandığını belirten Gürsoy "Yıkandıktan sonra ceset torbasına koyarak silikonluyoruz. Bazı cenazelerimiz ise tabutla defnediliyor. Mezarlıkta çalışan kazıcılarımız, imamlarımız, şoförlerimiz zarar görmesin diye bu yöntemi uyguluyoruz" diye ifade etti. 60 yaş ve üzerini de alamıyoruz: 13 yıldır gassallık yapan 2 çocuk babası Murat Solmaz ise, "Gassallık herkesin yapabileceği bir iş değil, hem ürperme, korku var hem herkes buna cesaret edemez. İşimizi severek yapıyoruz. Zaman zaman etkilendiğimiz cenazeler oluyor. Özellikle çocuk cenazeler bizi etkiliyor. Koronavirüslü cenazeler hastaneden yıkanmadan teslim edilmiyor artık. Cenaze yakınlarını alamıyoruz. İçeriye sadece 2 yakını girebiliyor. 60 yaş ve üzerini de alamıyoruz" diye konuştu.