DEVA Partili Yeneroğlu, İslam düşmanı, PKK ve DHKP-C sempatizanı 'baro'nlara kol kanat gerdi
İslam'a hakaretler eden, PKK ile DHKP-C sempatizanı ve eşcinsel destekçisi baroları ayakta tutmak için yanıp tutuşan DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, İçişleri Bakanlığı'nın pandemi nedeniyle yayınladığı genelgeden sonra baro seçimlerinin ertelenmesine tepki gösterdi.
İslam’ın haram kıldığı zina ve “helak sebebi” olarak işaret edilen eşcinsel sapkınlıkla ilgili ayetler ışığında okuduğu hutbe nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a linç kampanyası başlatan, İslami kurum ve kuruluşları hedef gösteren, PKK ile DHKP-C gibi terör örgütlerinin hamiliğine soyunan baroları savunan DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, ilginç bir açıklamada bulundu.
Eşcinsel destekisi baroların hegomanyasını yıkacak 'çoklu baro' sistemine karşı çıkıp, eşcinsel destekçilerine kol kanat geren Mustafa Yeneroğlu, pandemi nedeniyle ertelenen seçimlerin 'hukuksuzluk olduğunu iddia etti.
"Bilindiği üzere, pandemiyle mücadeleyi gündemin birinci sırasına taşımamız gerekirken iktidarın derdi, kamuoyunda “çoklu baro” olarak bilinen bir düzenlemeyi Meclis’ten alelacele geçirmekti." ifadelerini kullanan Yeneroğlu, "Anayasa Mahkemesi, özellikle büyük illerdeki baroların Türkiye Barolar Birliği’ndeki etkinliğini azaltma amacı taşıyan bu tartışmalı düzenlemenin iptali için yapılan başvurunun esastan reddine karar verdi. Baro Genel Kurulları’nın ertelenmesine neden olan genelgenin, Anayasa Mahkemesi’nin kararından bir gün sonra yayınlanmasını oldukça manidar buluyoruz." açıklaması yaptı.
Genelge sebebiyle ekim ayında Baro Genel Kurul toplantıları ve seçimleri, aralık ayında ise Türkiye Barolar Birliği seçimleri gerçekleştirelemeyeceğini söyleyen Yeneroğlu, "Oysa Baroların Genel Kurul toplantılarını düzenleyerek seçim yapması hem kanundan kaynaklanan bir yükümlülük hem de Anayasa’nın teminatı altında olan toplanma özgürlüğü ile seçme ve seçilme haklarının kullanılmasının bir gereğidir." düşüncesini dile getirdi.
Yeneroğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Bu genelgenin amacının genel sağlığın korunması olmadığı çok açıktır. Hukuksuzluk düzenini hiçbir şekilde kabul etmiyoruz, hukuksuzlukların hiçbirisine alışmayacağız. Anayasa ile güvence altına alınan tüm haklar, bu haklara ilişkin hukuka uygun olarak yapılabilecek tüm sınırlandırmalar herkes için eşit olarak uygulanmalıdır."
Yeneroğlu'nun savunduğu İslâm düşmanı baroların sicili bozuk
İslam’ın haram kıldığı zina ve “helak sebebi” olarak işaret edilen eşcinsel sapkınlıkla ilgili ayetler ışığında okuduğu hutbe nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a linç kampanyası başlatan hukuk ‘baro’nları, fırsatı her bulduğunda milli ve manevi değerlere saldırıp, İslami kurum ve kuruluşları hedef gösterirken, PKK ile DHKP-C gibi terör örgütlerinin hamiliğine soyunuyor.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’a linç kampanyası başlatan hukuk ‘baro’nları, fırsatı her bulduğunda milli ve manevi değerlere saldırıyor, İslami kurum ve kuruluşları hedef gösteriyor. Kur’an hükümlerini dile getiren Erbaş’a saldıran İstanbul, Ankara ve İzmir Barosu’nun başı çektiği hukuk baronları, PKK ile DHKP-C gibi terör örgütlerinin hamiliğine soyunuyor, gazetemiz Akit’i susturma girişimlerinde bulunarak hakaret ediyor, siyaset yaparak seçimlerde alenen taraf tutuyor, Türkiye’nin sınır ötesinde terörle boğuştuğu en zor zamanlarda güvenlik güçlerimizi adeta arkadan vuruyor.
PKK’ya imdat, DHKP-C’ye şefkat
Prof. Erbaş’ın İslami söylemine “karanlık, ayrımcı ve ötekileştirici zihniyet” diyen Ankara Barosu’nun Başkanı Ramiz Erinç Sağkan, geçtiğimiz günlerde ölen DHKP-C’li Helin Bölek için “Duyurmaya çalıştığı sesi bu düzene ölümünden daha çok korku verdi. Çok üzgünüz” dedi. Terör örgütü mensubu için hüznünü dile getiren ‘Baro’ncu Sağkan hırsızlık ve fuhuş suçundan yargılananların avukatlığını yaptı.
Mehmetçik vurdu ‘Baro’nlar kudurdu
Türkiye’nin terör örgütlerine karşı sınır ötesinde gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı, Bahar Kalkanı Harekatları’na karşı birçok baro tepki gösterdi. İzmir Barosu, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG’ye yönelik gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatıyla ilgili yaptığı açıklamasında, “Operasyonların sonlandırılması” çağrısı yaptı. İzmir Barosu’nu takip eden; Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Van, Şırnak, Bingöl, Adıyaman, Muş ve Tunceli Barolarınının yaptığı ortak açıklamada, sözde “savaşın durdurulması” çağrısı yapıldı. Adana Barosu ise İdlib operasyonuyla ilgili “Tarafı olmadığımız savaş son bulmalı” diyerek safını belli etti.
Küçük İsrail’i desteklediler
Barzani’nin Irak’ı bölme amaçlı Kürdistan referandumuna Türkiye’den 15 bölücü baro destek çıktı. Küçük İsrail referandumu olarak bilinen Irak’taki Kürdistan referandumuna; Ağrı Barosu, Adıyaman Barosu, Batman Barosu, Bitlis Barosu, Bingöl Barosu, Tunceli Barosu, Diyarbakır Barosu, Hakkari Barosu, Kars-Ardahan Barosu, Mardin Barosu, Muş Barosu, Siirt Barosu, Şanlıurfa Barosu, Şırnak Barosu ve Van Barosu destek verdi.
Milletten kaçıyorlar
Darbeci barolar, Beştepe’deki Adli Yıl Açılışı’na gitmeyerek protesto etti. Devletin merkezi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan yeni adli yıl açılışı davetine 79 barodan 43’ü katılmadı. İzmir Barosu, “Bu oyunda biz yokuz” sözleriyle kaçtığı adli yıl açılışından İstanbul, Ankara, Gaziantep, Diyarbakır, Muğla gibi barolar ‘boykot’ safında yer aldı.
Ankara ve İzmir Baroları “LGBTİ+Hakları Komisyonu” kurdu. Kamu kaynaklarını eşcinsel sapkınlara akıtan Ankara Barosu ile İzmir Barosu bünyesinde kurulan illegal “LGBTİ+Hakları Komisyonu” bünyesinde sapkınlarla ilgili etkinlikler koordine ediliyor.
Siyasi parti gibiler
2017 yılındaki Cumhurbaşkanlığı Sistemi referandumunda barolarda yuvalanan CHP-HDP yanlısı gruplar siyasi parti gibi çalıştı. Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu ve Ankara Barosu “HAYIR” oyu için siyasi parti gibi aktif çalışma yürüttü.