Odatv'de yer alan habere göre, Türkiye'den yaklaşık 50 temsilciden oluşan bir iş heyeti Çin Uluslararası Tedarik Zincirleri Fuarı için Pekin’e geldi. Heyet düzenlenen iş forumuna katıldı.

Türkiye'nin Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, ikincisi düzenlenen Türkiye-Çin İş Konferansı’nda yaptığı konuşmada, "Dijital platformlardan telekomünikasyona, yenilenebilir enerjiden elektrikli araçlara, bulut teknolojisinden savunma sanayisine kadar Çin ile güçlü ve geniş bir iş birliği inşa ediyoruz." dedi.

"Çin ile Türkiye'nin sahip olduğu siyasi istikrar refah ve kalkınma için önemli bir temeldir." diyen Musa, Türk ticaret heyetinin Çin ile yeni ticaret fırsatları bulmayı beklediğini kaydetti.

Çin, üç yıl süren sıkı Covid politikalarının ardından yabancı yatırımcıları ikna etmeye çalışıyor. Ancak ABD ile yaşanan jeopolitik çekişmeler arttıkça Batılı şirketlerin güvenini yeniden tesis etmek zorlaşıyor.

Asya, Avrupa ve Afrika'yı birbirine bağlayan Türkiye’nin kendisini Çin’in faaliyetleri için ideal bir yer olarak gördüğüne dikkati çeken Musa, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile serbest ticaret şartlarından yararlandığının altını çizdi. Musa, "Türkiye Çin'in dünyayla ticaretinde çok önemli bir stratejik ortak olacaktır." diye konuştu.

Çin ile Avrupa Birliği arasındaki yatırım anlaşması müzakereleri AB’nin Pekin'in Sincan'daki insan hakları ihlalleri iddiaları nedeniyle tarafların karşılıklı olarak uyguladığı yaptırımlar nedeniyle durmuştu.

Çin ile Türkiye arasındaki ticaret 2022'de yüzde 12,8 artarak 38,5 milyar dolara yükseldi. Ancak ticaret neredeyse tek yönlü işliyor. Çin'in resmi verilerine göre Türkiye Çin ile ticaretinde 38 milyar dolar civarında açık veriyor.

Türkiye mart ayında Çin'den yapılan elektrikli araç ithalatına yüzde 40 oranında ilave gümrük vergisi uygulamaya başladı. Kararın yerli sanayiyi korumayı amaçladığı bildirildi.

Büyükelçi Musa, "Ticari ve ekonomik ilişkilerde dengesizlik olmasından korkmuyoruz fakat sürdürülebilir bir ilişkiye sahip olmak için bunu kabul edilebilir bir şekilde dengelemek daha iyi." ifadelerini kullandı.

İsminin gizli kalmasını isteyen Çinli bir kamu kuruluşu temsilcisi, üç yıldan fazla süredir Türkiye'de yarı iletken sektörüne yatırıma odaklandıktan sonra enerji sektöründeki yatırımlarını genişletmeyi düşündüklerini belirtti.

Temsilci, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ve İsrail-Gazze çatışmalarının etkisiyle Türkiye’nin enerji piyasasına olan ilgilerinin giderek arttığını ifade etti.

NATO üyesi Türkiye’nin Batı ile istikrarsız olan ilişkileri Rusya'ya yönelik yaptırımları kınamasının ardından daha da kötüleşti. Pekin de Moskova'yı kınamaktan kaçındı.

Türkiye aynı zamanda Batı ülkelerinde daha fazla incelemeye tabi tutulan Çinli teknoloji şirketleri için de bir yatırım noktası oldu.

ABD'nin yaptırım listesinde yer alan ve bazı AB ülkeleri tarafından incelenen Huawei ve ZTE son yıllarda Türkiye’deki genişleme çabalarını sürdürdü. Huawei’in Çin dışındaki en büyük Ar-Ge merkezi Türkiye’de bulunuyor.