Kendi ülkesine düşmanlık besleyen, vatandaşlarını taşeronlar aracılığıyla katleden bir rejimle kol kola girdiği belgelenen CHP’nin ve vekillerinin bunun hesabını vermesi isteniyor
EROL METİN/ANKARA
CHP’nin Reyhanlı katilleriyle ilişkisinin tespit edilmesi gündemi alt üst etti. Kendi ülkesine düşmanlık besleyen, vatandaşlarını taşeronlar aracılığıyla katleden bir rejimle kol kola giren CHP’nin bunun hesabını vermesi isteniyor. Eylemlerin bireysel suç kapsamında değerlendirilmesi halinde ise katillerle, ajanlarla sarmaş dolaş olan CHP’li vekillerin cezalandırılması gündeme gelebilir.
GÖZ GÖRE GÖRE İHANET
Reyhanlı’da 52 kişinin katledildiği saldırıyı organize eden, mülteci kamplarını bombalama ve Esed muhaliflerini kaçırma girişimlerini planlayan Ebu Firaz kod adlı El Muhaberat ajanı Anas Asalıeh’in, aracılık ettiği CHP heyetinin Şam ziyaretini başından sonuna kadar tertiplediği belirlendi. CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat’ın sahibi olduğu gazetenin muhabiri Suriye rejimi için ajanlık yapma suçundan tutuklandı. Türkiye aleyhindeki karanlık senaryolara CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz’ın amca oğlunun da adı karıştı. Kapalı kapılar ardında Kılıçdaroğlu’na bilgi veren Eryılmaz, bizzat kendilerini Esed’e götüren El Muhaberat’çı ekiple bağlantıyı amca oğlunun sağladığı itirafında bulundu. CHP’nin sübut etmiş birtakım ajanlık faaliyetlerine, vatana ihanet girişimlerine bulaştığını ve bunlarla irtibatlı hale geldiğini belirten Başbakan Erdoğan, MİT’in elindeki bilgi ve belgelere dikkat çekerek, “İfadeler, fotoğraflar tüm deliller şu an yargının elindedir. CHP Genel Başkanı ve milletvekilleri sonu derece tehlikeli bir oyunun içinde figüran olarak yer almışlardır. CHP’ye rehberlik ve aracılık eden şahıslar, bombalama, öldürme ve kaçırma girişimlerini planlayan kişilerdir” açıklamasında bulundu.
“CHP KENDİ YÖNTEMİYLE KAPATILIRDI”
Belgelenen tüm bu ‘karanlık’ ilişkiler CHP’nin başını ağrıtacak nitelikte. Başından beri katil Esed’i sahiplenen anamuhalefet partisinin hem kurumsal olarak hem de milletvekillerinin faaliyetleri nedeniyle devlet aleyhine suç işlediği görüşü öne çıkıyor. Yargının biran önce yabancı bir ülkenin istihbarat örgütüyle bağlantısı ortaya konulan CHP ve mensupları hakkında gerekli adımları atması gerektiği dile getiriliyor. Parti kapatmayı zorlaştıran düzenlemenin 2010 yılında yapıldığını hatırlatan emekli hakim Nusret Çiçek, “Eskiden olsaydı bu kapatma gerekçesiydi. Çünkü parti kapatma CHP’nin yöntemi. CHP mutlaka kendi yöntemiyle kapatılacaktı” dedi.
“İHANETİN HESABI
ŞAHISLARDAN SORULMALI”
Parti kapatma yerine suç işleyen, Esed ajanlarıyla irtibat halinde olan parti yöneticileri ve mensuplarıyla ilgili işlem yapılmasının daha yerinde bir karar olacağının altını çizen Çiçek, “Kim suç işlediyse hesabını şahıs olarak o vermelidir. Kimsenin suç işleme lüksü yoktur. Eğer ortada vatana ihanet gibi ağır bir suç varsa milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırılır. Yargılanacak olan bu vekiller ya ceza alır ya da beraat eder. Şahıslar ne suç işledilerse, vatana ihanet suçunu kim işlediyse o cezasını görsün. Bunun kararını verecek olan yargıdır. Siyasi olarak parti zaten sandıkta hesabını verir” diye konuştu.
