Beş asırlık Kur’an evi

KORAY TAŞDEMİR
İSTANBUL
Sultan İkinci Bayezid Han’ın 507 yıl önce yaptırdığı Dar-ül Kurra günümüzde de gönüllü hocaların özverili çalışmalarıyla hizmet vermeye devam ediyor. Kurulduğundan bu yana bazı kesintilere rağmen beş asırdan fazladır Kur’an’a ev sahipliği yapan Bazeyid Dar-ül Kurra’sı “Kur’an Evi” olarak anılıyor. Her sabah saat yediden itibaren ezberlerindeki Allah kelamını dinletmek ve yanlışlarını düzeltmek isteyen hafızlar, Bâyezîd Camii emekli baş imamı Niyazi Baysan ve Sünbül Efendi Camii imamı ve Kur’an kursu emekli hocalarından Hasan Akdoğan önünde diz çöküyorlar. Öğlen bir buçuktan sonra ise hanım hocaların akşam altıya kadar tashih-i huruf ve makam dersleri gördüğü Dar-ül Kurra, bu anlamda bir ilk olma özelliğini taşıyor.
İSTANBUL’UN İLK     DAR-ÜL KURRASI
Akit’e konuşan ve Dar-ül Kurra’nın bugünlere geliş serüvenini anlatan Beyazid Camii ve Külliyesi Koruma Derneği Başkanı Adil Sarmusak, “Fatih Sultan İstanbul’u fethettiği zaman İstanbul’da üç külliye inşa ettirmiştir: Fatih Külliyesi, Eyüp ve  Ayasofya Külliyesi. Ancak bunların hiçbirinde Dar-ül Kurra, yani kıraat ilimlerinin talimlerinin terbiyesinin yapıldığı yer yokmuş. Bunu yapmamış çünkü hocası Molla Gürani’nin Vefa’da bir Dar-ül Kurra’sı vardı.  Fatih de hocasına bu anlamda saygısızlık olmasın diye Dar-ül Kurra yapmadı. Onun vefatından sonra Sultan II. Beyazid İstanbul’da yapılan ilk Dar-ül Kurra olarak burayı yaptırmış” dedi.
“MEHMET ALİ ŞAHİN ÖN TAHSİS ÇIKARDI”
Buranın vakfiyesinde nasıl kullanılacağını ayrıntıları ile dile getirildiğine değinen Sarmusak, “Vakfiyede buranın baş hocasının ve yardımcısı hocalarının ve talebelerin iaşelerinin temin edilme yolları yazılıdır. Osmanlı döneminde burası hizmete devam etti. Cumhuriyet döneminde tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra burası da kapatıldı. Daha sonra burası Hakkı Tarık Us Kütüphanesi olarak kullanıldı. Us’un vefatından sonra burası atıl bir hale geldi. Burası daha sonra seyyarların işgaline uğradı ve depo olarak kullanıldı. Burası o zaman tam bir mezbele gibiydi” diye konuştu.
Sarmusak, dernek olarak burayı Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün istediklerini ama o zaman vakıfların buna sıcak bakmadığını ifade etti. Sarmusak, “Sonra Allah ondan razı olsun Mehmet Ali Şahin vakıflardan sorumlu bakan olduğu zaman kendisinden randevu aldık görüştük. Şahin’e buranın Kur’an eğitimi için yapıldığını ancak atıl durumda olduğunu bunun için de tahsisinin müftülüğe yapılmasını istedik. Bakan da ‘Hocam burayı Kur’an eğitimine tahsis etmekten daha tabi ne olabilir’ dedi ve buranın ön tahsisini çıkardılar. Biz buranın basit tamiratını yaptık ve hizmetimize başladık” dedi.
BURADA İKİNCİ KEZ HAFIZ OLUYORLAR
Daha sonra şu anda Amasya Müftüsü olan ama o zaman Fatih Müftüsü olarak görev yapan İsmail İpek Hoca’yla birlikte görevli arkadaşlara ‘Arkadaşlar hafızlığını ne durumdadır’ diye sorduklarını söyleyen Sarmusak, “Onlara öneri sunduk, onlar da bundan son derece memnun oldular. Ve böylece 44 arkadaş burada hafızlıklarını güçlendirmeye başladılar” şeklinde konuştu.  
Sarmusak, “Sabah namazlarını kıldıran hocalarımız sabah saat yedide geliyorlar ve iki hocamız nezaretinde hafızlıklarını kuvvetlendiriyorlar. Sonra da öğle namazlarını kıldırmak için tekrar camilerine dönüyorlar. Bu arkadaşlarımız o kadar pekiştirdiler ki, bazıları geçen yıl Ramazan teravihlerini hatimle kıldırdı. Hepsi de 40 yaşı aşmış hocalarımız büyük bir iştiyakla burada yeniden hafız oluyorlar” dedi.
Sarmusak, müftülükten bir istekte bulunarak, “Müftülük, gönüllü olarak yapılan hafızlığı güçlendirme kursuna resmileştirse ve buradaki arkadaşlara ikinci hafızlıklarını yapmışlardır diye bir belge verse arkadaşlarımızın hoşuna gider. Bu aynı zamanda teşvik de olur” ifadelerini kullandı.
HANIMLAR İÇİN DERS
Sarmusak, “Birçok hafize hanım kardeşimiz tashih-i hurufla, makamla, şan dersi alarak Kur’an’ı kıraati usulüne göre okumayı burada öğreniyorlar” dedi. Sarmusak, “Bu program, öğlen bir buçukta başlıyor ve akşam altı buçuğa kadar devam ediyor. Burada böyle güzel hizmetler yapılıyor” diye konuştu.
Eminönü Sirkeci Vezir Cami İmamı Mahmut Akın:
“SAĞLAM     HAFIZ OLDUK”
“Burada hafızlıklarımızı güçlendirdik. Aldığımız eğitim ile Ramazan aylarında hatimle teravih kıldıran, mukabele okuyan ve hatta gece teheccüd namazı kıldıran arkadaşlarımız var. Burası, hafızlığımızı düzeltmemiz için son derece faydalı oldu. Burası Fatih Müftülüğü denetiminde olan bir yer.”

İğneci Hasan Ağa Mescidi İmam Hatibi Hasan Araboğlu:
“HAFIZLIĞIMIZ     GÜÇLENİYOR”
“Rahmetli Abdurrahman Gürses Hocamızın bu dershanesinde dört yıldan bu yana hafızlığımızı güçlendiriyoruz. Buraya gelmeden önce hafızlığımızda sıkıntılarımız vardı. Şu an elhamdülillah hafızlığımız yerinde. Burası uzun zamandır Kur’an’a hizmet ediyor. Burası “Kur’an Evi” diye anılır.” “HAFIZLIK BURADA PEKİŞİYOR”
“Ben buraya bu sene katıldım. Bu kursun işlevi olarak şuna dikkat çekmek istiyorum. Arkadaşlarımız cemaatin önüne geçip ezbere mukabele ve hatim okuyorlar. İşte bunun altyapısı burada hazırlanıyor. Burada şu anda 44 kişi kayıtlı olarak devam ediyor. Cumartesi günleri Haseki kıraat hocalarından Ramazan Pakdil Hocaefendi bizlere tecvid ve talim bilgisi veriyor.”