Çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, silah ve demokrasinin bir arada olamayacağını ifade ederek, “Eller yeniden tetiğe uzanırsa, biz nasıl benzin dökeriz diye düşünenler çok büyük yanlış yapar. Bu tür birtakım tezgâhlar, provokasyonlar filan düşünülüyorsa bunlara karşı devlet uyanıktır, yapanın yanına kâr kalmaz. Bu işten kendileri zararlı çıkar. Ateşle oynayan yanar!.. Silahı devreye sokan kaybeder” dedi.
SERDAR ARSEVEN / ANKARA - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Seçim süreci”nin tıkandığına ilişkin iddiaları reddetti. Bazı gazetelerin Ankara Temsilcileri ile bir araya gelen Yalçın Akdoğan, “Çözüm süreciyle ilgili şunu görmek lazım; Bu seçimlere kurban edilebilecek bir konu değildir” dedi.
Akdoğan şöyle devam etti:
“Bu basit siyasi hesaplar, polemiklerle yürütülebilecek bir süreç değildir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın adaylık sürecinde en önemli vurgularından biri buydu. Sayın Başbakan’ın da bu konudaki tavrı belli. Açılım sürecinde çok önemli reformlar hayata geçirirken, bir pazarlığın parçası olarak bunu yapmadık. Halkımızın temel hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi yönünde yapılması gerekenleri yaptık, yapıyoruz. Örgütün silah bırakması vesaire önemlidir. Bunun çözülebilmesi için birtakım temaslar yapılmaktadır. Bu tür süreçlerin dili, tarzı ne olmalıdır bunu doğru anlamak lazım. Biz HDP’nin seçimde rakibiyiz, siyasi rekabet içindeyiz. Tabii ki eleştiriler olacak, ama üsluba dikkat etmek lazım. Bu rekabet seçim öncesinde de olacak, bu süreç başarı ile sonuçlansa da siyasi mücadele devam edecek. Ama biz onların siyasi anlayışını kabul etmiyoruz. HDP’nin bu anlayışının Kürtlerin değer dünyasına uygun hareket etmediğini düşünüyoruz, Kürtleri de bu anlayışa teslim edecek değiliz. Bunlarla siyasi mücadelemiz elbette devam edecek. Bununla birlikte süreçteki aktörlerin dillerine dikkat etmeleri lazım. Selahattin Demirtaş’ın Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik açıklaması ve süreçle ilgili zaman zaman yaptığı süreçle ilgili negatif açıklamalar uygun değildir. Bu süreci AK Parti başlattı, Sayın Erdoğan başlattı. Son anket sonucu; sürece destek yüzde 68. Bir sürece yüzde 68 destek varsa, bunu doğru anlamak lazım. Bu büyük bir siyasi hareketin, yüzde 52 ile Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanan büyük bir siyasi hareketin öncülüğünde gerçekleştirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı devletin başındaki kişidir, çözüm süreci de devlet politikasıdır. Bu sürecin önderi Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Bütün kurumların sürecin ruhuna uygun hareket etmesi gerekir. Hükümetin bu konudaki kararlılığı, samimiyeti ne kadar önemli ise Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu sürecin arkasında olması önemlidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları da süreçte ne kadar kararlı olduğunu göstermektedir. Burada AK Parti’nin oyunun çok üzerinde bir destek olması, MHP ve CHP’nin neredeyse yarısının da bu süreci önemsediğini kabullendiğini ve ‘akan kan dursun’ dediğini gösteriyor. Bu da çok önemlidir.
HDP BARAJI AŞAMAZSA?..
Akdoğan “HDP barajı aşamazsa büyük sıkıntı olur?” yaklaşımına da şu sözlerle karşı çıktı:
“Biz bu işleri başlattığımızda HDP Meclis’te değildi. Siyaset yapmanın tek yolu Meclis’te olmak değil. Meclis’te olmayan ve siyaset yapan partiler var, onlar dağa mı çıkıyor?. Bu demokrasiye inanmamak anlamına gelir. Yok, ‘Dünyayı ayağa kaldırırız, yok şöyle olur, yok böyle olur.’ HDP süreçte rol oynuyor ama, heyette milletvekili olmayanlar da var. HDP barajı aşamazsa temsil sorunu yaşanmaz, kıyamet de kopmaz. Temsil noktasında bir sıkıntının yaşanacağına inanmıyorum. Yanlış yapan kaybeder.”
BİR YANDA SİLAH DİĞER YANDA DEMOKRASİ... BU OLMAZ
Akdoğan süreçle ilgili şunları söyledi: “Karanlık ışığın olmaması halidir. Bir yerde ışık yoksa karanlık yoktur. Bir taraftan elimizde silah olsun, diğer taraftan ayağımızda demokrasi olsun, bu kabul edilemez. Demokrasiye inanan silah üzerinden tehdit oluşturmayacak. Bugün demokrasimiz çok gelişti. İfade hürriyetinin sınırları çok genişledi. Her konuda konuşuluyor. ‘Benim elimde silah var, sen benim ütopyamı gerçekleştir… İstediklerimi yap, ondan sonra ben demokrasiyi kabul edeyim!’ Böyle bir şey yok! Demokrasiye inanıyorsan gelirsin demokratik mücadeleni verirsin, ne yapmak istiyorsan yapmaya çalışırsın demokratik yolla. Halkın razı olmadığı hiçbir şey yapılamaz. Gelirsiniz siyaset kurumuna, ne derseniz dersiniz, millet de ne kadarını kabul ederse o kadarı olur.”
ÖRGÜT İÇİNDE BAZI ORAKLAR SÜRECİ BOZMA ÇABASINDA
Akdoğan, “Bu süreçten çok hazzetmeyen, işine uymayan birtakım odakların, örgüt içerisindeki bazı yapıların ‘Bu süreci nasıl bozabiliriz?’ arayışı içinde olduğu anlaşılıyor. Eller yeniden tetiğe uzanırsa, biz ateşe nasıl benzin dökeriz diye düşünenler var. Ateşi yakanlar ateşin içinde boğulurlar. Birtakım tezgâhlar provokasyonlar filan düşünülüyorsa, bunlara karşı devlet uyanıktır, devlet gerekli tedbirleri alır, yapanın yanına kâr kalmaz. Herkes bedelini öder. Bu işten kendileri zararlı çıkar. Ateşle oynayan yanar!.. Sürecin devam edip etmesi birilerinin ne yaptığına bağlı değil. Bu süreç başladığında HDP Meclis’te miydi?.. Silahı devreye sokan kaybeder.” şeklinde konuştu.