Demirova, düğün adetlerine de değinerek, şunları anlattı: "İnsanlar değişmedi ama bazı adetler değişti. Bizim zamanımızdaki ile şimdi görücüler aynı ama düğünler çalgıyla değil, eskiden davul, zurnaylaydı. Beygire bindirirler, gelini alırlardı. Ama düğünlerimiz, geleneklerimiz, göreneklerimiz kaybolmuş değil, aynı devam ediyor. Urbamız yine aynı. Gelinlere yine aynı kendi yöresel elbiselerimizden giydiririz. Gömlek, don, hırka, takke, yağlık ve fıtta deriz. Sonraları gelinlik çıktı. Evvelden (düğün zamanı) ekmek vermek de vardı. Pazartesiden başlardı oğlanın evine yük (çeyiz) götürürlerdi. Gelin, damat bohçaları değiş, tokuş yapılırdı. (gelir, giderdi) O adet bitti." Makedonya'da yaşamalarına rağmen Makedoncayı bilmediklerini, sadece Türkçe okuyup, yazıklarını söyleyen Feyziye Demirova, "Makedonya hakkında bilgileri, (buradaki olayları da) Türk televizyon kanallarından öğreniyoruz. Onlardan haberleri duyuyoruz. Makedonca bilmiyoruz. Türk dizilerinin hepsini izliyoruz. Master Chef'i hiç kaçırmayız. Onlardan tarif öğreniyoruz." dedi.