“Bu sözler, bu şahitlikler, bu konuşmalar büyük bir hızla her yere yayılıyor. Dedikodular, şüyuu vukuundan beter hale geliyor. Vukuu olan hadise, çok kötü bir hadiseydi. Ama bu işin, her yayılması, meseleyi en beter duruma soktu. Öyle bir hal aldı ki; dalga dalga her yerde bu hadiseler etki uyandırır oldu. Sekretaryamız, amcamın en kıymetlisi olan muhterem Fahri Beyefendi de Ali Erhan kuzenime ikazda bulunmak zorunda kaldı. Aradı kuzenimi. Kuzenime; bu alışveriş hadisesinin çok yerde, bu şekillerde konuşulduğunu aktarmaya çalıştı. Fakat; kuzenim Ali Erhan çok ters algıladı. Muhterem sekretaryamız Fahri Beyefendiyi çok üzdü. Ali Erhan; muhterem Fahri Beyefendiye, ‘hayırdır’ diye bir çıkış yaptı. Konuşmanın devamını aktarmıyorum. Kuzenim Ali; Fahri Beyefendinin, biz Denizolgunların adamı olarak çalıştığını, Ali Erhan’ı takip ettirip, bu olayları patlattırdığını, her yere servis ettirdiğini düşünüp, kuzenimin eski şüphecilik günleri tekrardan nüksetti.