Buna geçmeden önce ülkedeki son detaylara bir bakalım. Sudan'da 15 Nisan'dan bu yana ordu ile çatışan paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri, 3 günlük ateşkes ilan etti. Ordudan ise henüz konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı.

Hızlı Destek Kuvvetleri, bu sabah yerel saatle 06.00'dan itibaren geçerli olduğunu duyurduğu geçici ateşkes kararını insani gerekçelerle aldığını açıkladı.

Birleşmiş Milletler, ABD ve çok sayıda ülke tarafları en azından Ramazan Bayramı'nda ateşkes ilan edilmesine ikna etmeye çalışıyordu.

Sudan'ın başkenti Hartum'da siviller kentte hala top ve silah sesleri duyulduğunu söylüyor.

Hartum'da mahsur kalan çok sayıda kişi şehirden ayrılmaya çalışıyor.

Ordu ve paramiliter güç arasındaki çatışmalarda 300'den fazla kişi hayatını kaybetmişti.

Taraflar arasında daha önce ateşkes girişimleri başarısız olmuştu.

BM Genel Sekreteri António Guterres en azından sivillerin güvenli bölgelere gidebilmeleri için öncelikle Ramazan Bayramı'nda ateşkes ilan edilmesi çağrısı yaptı.

Guterres, "Ramazan Bayramı'nda geçici ateşkes ilan edilmesi, çatışmalara ara vermenin ve kalıcı ateşkesin yolunu açmanın ilk adımı olmalı. Geçici ateşkes şu anda kesinlikle çok önemli" dedi.

BM daha önce çoğu kadın 10-20 bin kişinin Sudan'dan komşu ülke Çad'a kaçtığını açıklamıştı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da Sudan'da taraflara, en azından bayram süresince ateşkese uymaları çağrısı yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdurrahman el-Burhan ile Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Muhammed Hamdan Dagalo ile ayrı ayrı telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.

Erdoğan taraflardan; çatışmalara ve kardeş kanı dökülmesine son vermelerini istemişti.

Eski Sudan istihbarat şefi Salah al-Din Gosh'ın yayınlanan ses kaydında Türkiye'nin çok kritik bir adıma imza attığı ortaya çıktı.

Yayınlanan ses kaydında, "BAE, Hafter'e hava ve kara kuvvetlerini Hartum'daki ve Sudan'ın diğer bölgelerindeki hayati hedefleri vurması için göndermesi talimatını verdi. Ancak Türkiye, Libya ve Mısır'dan Sudan'a doğru hareket eden herhangi bir kuvveti güçlü bir şekilde hedef almakla tehdit etti ve bu adımı reddetti" denildi.

Sudan'da da Hafter tarafından herhangi bir müdahale olmaması bu ses kaydını doğruluyor.