Mardin'de yaşayan Erdem ailesi, hasadı sonbahar aylarının sonuna kadar süren mezrone üzümünden hazırladıkları cevizli sucuğu bu sene beklemedikleri misafirleriyle beraber yaptı.

Bağlarda özellikle geç olgunlaşan cinslerin hasadının devam ettiği Mardin'de, üzüm suyu kullanılarak yapılan cevizli sucuk için de kazanlar kaynıyor. Bazı aileler bağlarda, bazıları da topladıkları üzümlerle evlerinde kışın tüketilmek ve satılmak üzere cevizli sucuk yapıyor.

Merkez Artuklu ilçesi Çabuk Mahallesi'nde yaşayan Erdem ailesi de topladıkları mezrone üzümünü getirdikleri evlerinde cevizli sucuk yapımı için kolları sıvadı.

Tarihi kentin sokaklarını gezen ve hazırlığı gören turistler de aileyi ziyaret etti. Cevizli sucuğun hazırlanmasını merakla izleyen turistler, aile üyelerinden bilgi aldı, bazı aşamalarda üretime yardımcı oldu.

Babasından öğrendiği geleneksel yöntemlerle 50 yıldır cevizli sucuk hazırladıklarını söyleyen Ramazan Erdem, üzümleri sıkarak suyunu çıkardıklarını, un katarak büyük bakır kazanlarda saatlerce kaynattıklarını anlattı.

Elde edilen bulamaca ipe dizilen cevizlerin batırıldığını ve asılarak kurutulduğunu aktaran Erdem, "İçinde şeker yok. Özellikle mezrone üzümü ile çok güzel oluyor. Her yıl 2-3 ton yapıyoruz." dedi.

Oğlu Ali Erdem de üzümden birçok yöresel ürün yaptıklarını, cevizli sucuğun lezzeti dolayısıyla daha fazla ilgi gördüğünü ifade etti.

Bu yıl öncekilerden farklı olarak cevizli sucuk yapımında turistlerin de kendilerine eşlik ettiğini dile getiren Erdem, Türkiye'nin birçok şehrine ve farklı ülkelere satış yaptıklarını kaydederek, "Çok meşakkatli bir iş ama verdiğin emeğin hakkını da alıyorsun.

. İstanbul, İzmir, Ankara gibi şehirlere gönderiyoruz. Kanada, Almanya, İngiltere gibi ülkelere de gönderiliyor. Kente gelen turistler de yapımını gördü ve lezzetine hayran kaldı." diye konuştu.

İstanbul'dan 12 kişilik grupla kenti gezmeye gelen Fatma Kuput da tarihi sokakları gezerken cevizli sucuk yapımını gördüklerini, aileye eşlik etmek istediklerini söyledi.

Şehrin tarihine ve lezzetlerine hayran kaldıklarını vurgulayan Kuput, şöyle devam etti:

"Sokaklardan geçerken bu kapıların arkasında, evlerin avlusunda ne var diye merak ediyordum. Bir evin içine girdik ve kazanları gördük.

Her gördüğümüz şey ayrı bir değer, ayrı bir kültür. Biz de cevizli sucuk yaptık. Benim ilk gelişim. Mardin'in tarihine de yöresel tatlarına da hayran kaldık. Kenti çok sevdik. Herkesin gelip görmesini tavsiye ederim."