"Kefir mayasına 'Peygamber Danesi' de deniyor. Kefirin içinde laktik asit bakterisi dediğimiz bir probiyotik bakteri var. Bu laktik asit bakterisi mayalayabilen, konulduğu içeceği, yiyeceği mayalayan maya türleri aslında. Mayalama tekniği yoğurttan çok farklı değil. Yaklaşık 38-40 derece civarındaki bir süte mayayı koyup, etrafını karanlık olacak şekilde kapatıyorsunuz, sonrasında yaklaşık 10-12 saatte kefir oluşmuş oluyor. Daha koyu kıvamlı ve ekşi tadı seviyorsanız 24 saat bekletip bunu elde edebilirsiniz." "KEFİR ÇOK ZENGİN VE ÇEŞİTLİ BİR PROBİYOTİK KAYNAĞI" Baş, dünyada da 15 yıldan beri kefirin, fermente içecekler arasında en çok tercih edilen içecek haline geldiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Kefirin hastalıklara iyi geldiği üzerine çok fazla çalışma ve bilimsel kanıt var. O yüzden de şu anda kefir, keyifle içilen bir içecek haline döndü. Yapılan çalışmalarda, kefir mayasının 60'tan fazla çeşit bakteri ve maya içerdiği belirlenmiştir. Bu da onları çok zengin ve çeşitli bir probiyotik kaynağı haline getirir. Kefir bizim damak tadımızda ekşiyi sevenler için iyi bir alternatif, tatlımsı tatları sevenler ise çok tercih etmiyor."