• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
9
Yeniakit Publisher
İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Haber Merkezi Giriş Tarihi:
İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

19. yüzyılda Polonyalı askerlerin yerleşmesiyle kurulan Polonezköy, bugün İstanbul’un en özel kültürel miraslarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Leh kültürüyle harmanlanan köy, mimarisi, gastronomisi ve doğal atmosferiyle ziyaretçilerini adeta Avrupa’ya ışınlıyor. Köy halkı ise 6 kuşaktır geleneklerini yaşatarak Polonya ruhunu Türkiye’de canlı tutuyor.

#1
Foto - İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Polonezköy'ü ziyaret edenleri, köyün girişindeki kilise, Katolik mezarlığı ve Zosia Teyze'nin Hatıra Evi karşılıyor. Köyün meydanında ise göndere çekili Türk ve Polonya bayrakları, çerçevelenmiş Osmanlıca mührü, Atatürk büstü ve armasının yanı sıra tarihinin anlatıldığı bir tabela yer alıyor.

#2
Foto - İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Tabeladaki bilgilere ve köy sakinlerinin anlattıklarına göre Polonyalı Prens Adam Czartorski 1841'de kendi olanaklarıyla İstanbul'da bir Polonya temsilciği kurdu. Temsilciliğin ilk yöneticisi Michal Czajkowski olurken, Osmanlıların yanında yer alan Polonya ve Slav kökenlilerin oluşturduğu iki alay asker Polonezköy topraklarında toplandı. Kırım Harbi'ne giden bu askerler 1856 yılında harp sonrası ailelerini de getirerek köye yerleşti. Köye ilk olarak Prens Adam Czartorski'nin adına istinaden "Adam'ın tarlası" manasına gelen "Adampol" ismi verildi.

#3
Foto - İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Polonyalıların yerleştikleri yıllarda tarım ve hayvancılıkla uğraştığı köyün adı 1923 yılında resmen "Polonezköy" oldu. "Adam Mickiewicz" gibi sokak, "Fredi", "Ludwik", "Leo" gibi pansiyon adları bulunan köyde, 35'i Polonya asıllı, yaklaşık 370 kişi ikamet ediyor.

#4
Foto - İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Polonya kültürünün yansımaları altında orman havası almak isteyen İstanbulluların özellikle hafta sonları konaklamalı tercih ettiği köy, zaman zaman Polonyalı turistleri de ağırlıyor. Yerlilerin çoğunun geçimini pansiyonculukla sağladığı köyde, Polonyalılar kendi kültürlerinin yemeklerini pişiriyor, sayıları az da olsa kendi aralarında atalarının yerleştiği dönemden kalma Lehçe konuşuyor.

#5
Foto - İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Köyde yaşayan Hristiyanlar yaklaşan Noel için bugünlerde ev ve işletmelerini süslüyor. Polonezköy'ün muhtarı Özer Okumuş, 40 yıl önce öğretmen babasının tayini sonucu kendisinin 7 yaşındayken köye yerleştiğini, daha sonra da köyden hiç ayrılmadığını söyledi. Köyün, İstanbul'un en güzel bölgelerinden biri olduğunu belirten Okumuş, "Yeşili, doğası ve oksijeniyle nefes almak için mükemmel bir yer. İnsanlar kahvaltı ve piknik yapmak, yürüyüş parkurunda gezmek için buraya geliyor. Genelde bahar ve yaz yeri gibi düşünülse de kışın ve sonbaharda da çok güzeldir. Kar yağdığında masal gibi olur. Ana yollar açıktır, köy içi de genelde yürünebilir durumdadır." diye konuştu.

#6
Foto - İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Okumuş, köyde Polonya mimarisini temsil eden örnek yapıların bulunduğunu anlatarak, birçok yapının ise zamanla revizyon gördüğünü ifade etti. Türkiye'nin Anadolu köylerinde bulunan Ahmet amcaların aksine Oleg, Edek, Vinço isimli amcalarla büyüdüğünü kaydeden Okumuş, "Şimdi Danyel, Bolek, Fredi ağabeyler var, o kültürü yaşatmaya çalışıyorlar." dedi. Okumuş, yazları Polonezköy'ün ünlü kirazlarını temsilen kiraz festivali yaptıklarını, Polonya'dan folklor ekiplerinin gelerek eğlencelerine renk kattığını, işletmelerin köye gelen kalabalıkla oldukça hareketlendiğini aktardı.

#7
Foto - İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Köyün pansiyonculuk kültürünü anlatan Okumuş, "Polonezköy'de önce turizm ve tarım yapılıyormuş. Zamanla tarım bitti, pansiyonculuk devam etti. Bu pansiyonların isimlerinin yabancı olmasının nedeni, isimlerin gerçekten orada yaşayan insanların atalarının isimleri olmasıdır. İşletmeci değişse bile tabela kalır." ifadelerini kullandı. Polonezköy'ün en eski sakinlerinden Anna Vilkoşevski, eskiden köyde daha fazla Polonyalının olduğunu belirterek, "Vefat edenler oldu. Bazısı başka memleketlere gitti ama biz çok şükür kaldık burada. Köyde zor şartlarda yaşanıyordu ama iyi ki o köylülüğü yaşadık. Artık eskisi kadar hayvanımız yok ama köyümüz iyi ki var." diye konuştu. Vilkoşevski, eskiden köyde üretilen tereyağı ve yumurta gibi ürünlerin götürülüp İstanbul'da satıldığını ve tarlaların ekildiğini anlatarak, "Eskiden tanıdığımız aileler ilkbahar ve sonbaharda bize uğrarlardı. Onlarla arkadaş olmuştuk, şimdi daha kalabalık aileler geliyor, köyün kıymetini anlıyorlar. Burada güzel bir yaşam sürdük, kültürel alışverişimiz oldu. Buraya sinemacılar, tiyatrocular geldi, bir sürü film çekildi. Şehirdekiler şehirden bıkıyor, köye gelmek istiyorlar. Biz de buranın kıymetini yeni anladık." şeklinde konuştu.

#8
Foto - İstanbul’un ortasında Avrupa köyü! Her şey iki alay askerin gelişiyle başladı

Büyüklerinden ve kitaplardan Lehçe öğrendiklerini belirten Vilkoşevski, "Anne ve babam bizden çok daha iyi Lehçe konuşuyorlardı. Eski kitaplardan tiyatro oynarlarmış. Büyükannem sandıktan kostüm çıkarırmış, tiyatro eserleri sergilerlermiş. Eski ahırlarda eğlenceler yaparlarmış. Büyükannem rejisörlük yaptığını anlatırdı. Kültürü bırakmamışlar, lisanları da öğrenmeye çalışmışlar. Burada birkaç lisan konuşulurdu. Böyle şanslı bir dönem yaşadık. Bayramlarda, tatillerde herkes buraya gelir, köy dolar taşar. Noelde etrafı süslemeyi severiz. Sadece süsler değil, börekler çörekler yapılır, yemekler ona göre hazırlanır." ifadelerini kullandı.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23