Yiğit Bulut, sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarında şu ifadeleri kullandı:

"İstanbul ofiste odamda çalışıyordum, o gün Sayın Başbakan Erdoğan, bir il ziyareti için Ankara dışındaydı. Saat 3 gibi bir anda TV'den bir açıklama geçti; Başbakan yardımcısı Babacan: Bank Asya'yı Ziraat Bankası alacak…

Bir anda beynimden vurulmuşa döndüm. Zaten hiçbir rasyosu tutmayan içi boşaltılmış bir banka görünümlü yapı Ziraat Bankası'na Babacan zoruyla satılacak ve tam olarak 1,6 milyar dolara yakın bir para FETÖ'ye ödenecekti! Dedim ya beynimden vurulmuşa döndüm.

Hemen Sayın Başbakan Erdoğan'ı cebinden aramak suretiyle bilgilendirmek istedim. Telefon kapalıydı. Helikoptere geçmek üzereydi. Yanındaki bir arkadaşımın telefonundan aradım konuyu aktardım. Başbakanımız çok üzüldü, adeta şok oldu! “Emriniz Efendim" dedim… Bu arada bir detayı da aktarayım; Babacan bu konuşmayı borsa açıkken yapmış ve hisseler yüzde 10 primlenmişti. Batık banka şaha kalkmış, FETÖ'cüler alacakları 1,6 milyar dolar için sevinç naraları atmaya başlamıştı…

“Emriniz Efendim" deyince, Sayın Başbakanımız bana aynen şunu söyledi; “İş madem bu noktaya geldi, şimdi bir TV kanalına açıklama yap ve şunu söylediğimi aktar; Tayyip Erdoğan yaşadığı sürece kimse yetimin fakirin fukaranın hakkını, milletin parasını bu şekilde aktaramaz.

Bir süre daha konuştuk… Bazı detayları aktardım ve sorasında akşam bir TV kanalına çıkarak Sayın Başbakanımızın talimatları doğrultusunda son sözünü aktardım! O gece Bank Asya meselesi açılmamak üzere kapandı! Milletin 1,6 milyar doları cebinde kaldı. Bank Asya tasfiye edildi!

Sevgili dostlar, sizlere 3 kişi arasında yaşanan bir olayı anlatıyorum. Bugün dürüstlükten, demokrasiden, ilkelerden bahseden Babacan eğer zamanında adım atmasaydık, Başbakanımız masaya yumruğunu vurmasaydı, 1,6 milyar dolarınızı FETÖ'ye aktaracaktı.

Bana kimse hikaye anlatmasın. Ben bu olayı yaşayan 3 kişiden biriyim! Size şunu da söyleyeyim, bana diyorlar ki; sen muhaliftin! Evet muhaliftim, 2003’ten itibaren her zaman IMF'ye, Kemal Derviş'e, Babacan gibilere, Abdullah Gül’e, başbakan iken Davutoğlu'na muhaliftim ve hala da bu kurma kolu dışarıda olan truva atlarına muhalifim!

Bugün yaptıklarına bakın ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız! Ne zaman Türkiye tam bağımsız olma yoluna girmiş, aynı tipler gerekirse HDP ile PKK ile aynı ağızdan konuşmaya başlamışlar!

Milli bir dava, milli bir lider ve tam bağımsızlık hedefine koşan büyük Türkiye tek gerçeğimiz.

Menderes'i aldıkları gibi milli olanı alıp eski Türkiye'yi geri getireceklerini sananlara, yurt içi yurt dışı truva atlarına buradan sesleniyorum; denemezseniz şerefsizsiniz.

Büyük Türk milleti, sizi tarihin karanlığına gömecek, ne kılığına girerseniz girin!! Yaşasın tam bağımsız güçlü büyük cihanşümul Türkiye."