Çevre faktörü, beslenme alışkanlıkları ve genetik faktörler ciltle ilgili yaşanan sorunların temelini oluşturuyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Gözde Coşar Seyhan cilt yaşlanmasını yeni bir tedavi yöntemiyle önlenebileceğini belirtti.

Seyhan, "Cildin yeniden yapılanması sağlanabilir. Cilt gençleştirmede ve rozasea (gül hastalığı), belirgin kılcal damarlara bağlı kızarık yüz, güneş hasarına bağlı cilt lekeleri, melazma, akne, geniş gözenek problemi gibi çeşitli cilt hastalıklarında tüm hastalara güvenle uygulanabilir” dedi.

Seyhan, yüksek yoğunlukta ışık frekansının cildin derin katmanlarına kontrollü bir şekilde ısı verilmesiyle uygulanan tedaviyle ilgili bilgi verdi. Uygulamanın ABD’ de en sık yapılan 5 uygulama arasında olduğuna vurgu yapan Seyhan, “Derimizin hasar alan bölgeyi onarma yetisinde genetik faktörler, zamanın etkisi ve yaşam tarzımızla ilgili olarak yavaşlama ve duraksamalar meydana geliyor. Böylelikle yaşlanma süreci başlamış oluyor. Bu yaşlılık belirtilerini ilk gördüğümüz alan, bizi tüm dış etmenlerden koruyan cildimiz. Kırışıklıklar oluşmaya başlıyor, cilt elastikiyetini kaybediyor, parlak-canlı görünümün yerini mat, sarkmış ve dengesiz bir cilt tonu alıyor. Peki bu yaşlanma sürecini yavaşlatıp, cildimizdeki hasarı onarabilir miyiz? Bunun için birçok medikal ve teknolojik yöntem var. Bunlardan bir tanesi de BBL Lazer yöntemi” ifadelerini kullandı.

Tedavinin bilimsel olarak kanıtlandığını belirten Seyhan, “BBL aslında yüksek yoğunlukta ışık frekansının cildin derin katmanlarına kontrollü bir şekilde ısı vermesiyle çalışan ve bu sayede ciltte kolajen üretimini artırarak cildin yeniden yapılanmasını sağlayan bir sistem. Cilt gençleştirmede ve rozasea (gül hastalığı), belirgin kılcal damarlara bağlı kızarık yüz, güneş hasarına bağlı cilt lekeleri, melazma, akne, geniş gözenek problemi gibi çeşitli cilt hastalıklarında tüm hastalara güvenle uygulanabilir. Özellikle son dönemlerde sivilce ilacı kullanmak istemeyen hastalarda da favori uygulamalar arasına girmiş durumda” diye konuştu.

Yöntemin cilt gençleştirme, sıkılaştırma ve daha birçok deri hastalığının tedavisinde rahatlıkla uygulanabildiğini ifade eden Seyhan, “Lazer ile kızarıklıklar, soluk cilt görünümü, kırışıklıklar, güneş lekeleri, geniş gözenekler, akne ve akne lekeleri, gül hastalığı ve belirgin kılcal damar sorunları gibi birçok deri hastalığını kolaylıkla tedavi edebiliyoruz. Uygulama yaptığımız bölgeler ise güneşin de etkisiyle yaşlanma belirtilerinin en sık görüldüğü yüz, eller, dekolte, sırt ve omuz bölgeleri oluyor” şeklinde konuştu.

Seyhan, "3 farklı ışık filtresiyle uygulama yapılabiliyor. Mavi filtreli ışık uygulamasını daha çok akne tedavilerinde kullanıyoruz. Kırmızı filtresiyle kızarıklıklar üzerinde çalışıyoruz. Üçüncü filtreyi ise yağ bezi aktivitesini azaltma ve leke tedavilerinde tercih ediyoruz. Minimal ağrılı ve oldukça konforlu bir uygulama olup sonrasında hafif bir kızarıklık, lekeli bölgelerde koyulaşma görülebilir. Ancak bu durum kısa sürede geriliyor. Seans sayısı ise kişinin ihtiyaçlarına göre değişkenlik gösterebiliyor. 2-4 hafta ara ile ortalama 4 seans tedavi öneriliyor" şeklinde konuştu.