• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Mustafa Çelik
Mustafa Çelik
TÜM YAZILARI

İnsan anladığı ve anlaşıldığı insanda çiçek açar/2

09 Aralık 2020
A


Mustafa Çelik İletişim: [email protected]

Asrımızda insanların soğukluğu, kışın soğukluğunu geçmiştir. Bir yerde insanların soğukluğu kışın soğukluğunu geçmişse, orada insanlar işlerini, eşlerini anlamadan ve anlaşılmadan seçmiştir. 

“Bugün büyük evlerimiz var ama ailelerimiz küçük, çok tanıdığımız var ama onlara ayıracak zamanımız yok, bilgiliyiz ama muhakememiz zayıf, çok ilaç var ama daha az sağlıklıyız, aya gidip geldik ama karşı komşuya gidecek cesaretimiz yok.”

Brezilyadaki kimi yerliler, “Kaç yaşındasın?” anlamında, “Yaşamın kaç kez çiçeklendi?” diye sorarlarmış. Çiçeklerin açtığını kaç kez gördüysen, o yaştasın. Bizde de eskiden kaç yaşındasın yerine “kaç bahar gördün?” derlerdi. Lisana, lehçeye ömür üzerinden çiçeği, baharı yerleştirmek, anlamaya ve anlaşılmaya verilen kıymeti güçlendirip gündemleştirmektir.

Doğru anlaşılıp yalnız kalmak, yanlış anlaşılıp kalabalıklar tarafından alkışlamaktan evladır. Peygamber Efendimiz (sav) anlamanın ve anlaşılmanın önemini haber veriyor: “Allah’a yemin ederim ki bana Hatice’den daha hayırlı bir hanım verilmemiştir. İnsanlar beni inkâr ettiği zaman o bana iman etti. İnsanlar beni yalanladığı zaman o beni tasdik etti. İnsanlar beni mahrum ettiği zaman o bana malıyla sahip çıktı. Allah beni ondan, diğer hanımlara nasip olmayan çocuklarla rızıklandırdı” buyururlar. (Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebir, XXIII, 13)

Tecrübe öğretmeninden ders alanın haykırışı; beni yoran anlamadan ve anlaşılmadan seçtiklerim. “Bırak ben gideyim, senin mevsiminde açmıyor çiçeklerim”.

İnsan neden insandan kaçar? İnsan anladığı ve anlaşıldığı insanda çiçek açar. İnsan insanın huzuru, umudu, ufkudur. Aklı kalbe, kalbi akla rakip kılan insanın nefsi emmaresinden kaynaklanan tutkudur.

İnsana insanlığından dolayı değer vermeyen her sistem, her yapı, her oluşum, her kanun ve yasa yalancıdır. “İçinde başkalarına yer ayırmayan kişi, onların halinden anlayamaz ve halden anlamayan biri için de herkes birer yabancıdır.”

İnsan insanda faydaya dönüşür. Ruhunda iyilik olan diğer insanlarla görüşür.

Anlamak, anlaşılmak için başlı başına bir edeptir. Her insan diğer insanlar için bir mekteptir. Anlamayı ve anlaşılmayı gereksiz gören dayatmacı nobranlar ise iki ayaklı birer mekreptir.

Bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, kendisinin doğru anlaşılmasına sebeptir.

Anlamak istiyorsanız; iyi bir dinleyici olunuz, muhatabınızın kendisini ifade etmesine izin veriniz. Anlaşılmak istiyorsanız yerinde ve makamında zamanı geçirmeden doğruya doğru, yanlışa yanlış deyiniz.

Havva’yı yalnız Âdem değil bütün bir âlem bekledi. Gelmeyecek olan böyle beklenmezdi. Âdem ile Havva olmasaydı hayat çiçeklenmezdi.

Hitap, muhataba biçilen kıymettir. Muhatabın kalbini yaralayan her kelime hatib için bir hezimettir. İnceleyenler göreceklerdir ki; Züleyha’nın lügatında Yusuf’tan öte sözcük yok. Asrımızda hemcinsine hayvan muamelesi yapan insan sayısı çok!

Hatibin görevi muhatapta çiçek açmaktan ibarettir. İnsana düşen görev, iyi ile kötü arasında kendi safını seçmektir. Hatib bilecek ve inanacak ki söz suya benzer, anlamaya meyli olana akar. Dinde delilsiz konuşanın sözü ne kadar cilveli, yaldızlı olursa olsun iman yakar.

Her insanda vardır bir gülümseme arzusu. İnsan gülümsemesine gülümser şayet bulursa bir tanışıklık duygusu. Yürekten ortaya konulan her tebessüm, kendi başına bir iyilikler ordusu!

Hayal kırıklığına uğrayan kardeşim; anlamadın, anlaşılamadın kalbini kırıyor diye üzülme, belki de hak etmediği yerden çıkmak istiyordur. Sende çiçek açmayınca kalbini yoruyordur.

İnsan bu; yara aldı mı özünden, kanı berrak akar gözünden. Maddeyi mananın önüne ve yerine geçiren kibirlenir. Kişi Müslümanlığından taviz vermekle kirlenir.

Zamane insanları sizi değil, onlara iyi gelen yanınızı severler. Sizin fakirliğinizi değil, zenginliğinizi överler.

Bu nedenle insan olarak, Müslüman olarak kimine derya deniz kimine bir damlayız, alttan bakana bir dev üstten bakana karıncayız.. Hasılı kelâm, bakanın baktığı yerden gördüğü kadarıncayız..

Gündüzlerin muştusudur seher. İnsan tanımak, insan tartmak, başlı başına bir hüner. Hurdacı kantarında tartılmaz mücevher!

Anlaşılmadan yargılanmak ayağa takılan bukağıdır. Muhatabı dinlemek anlamanın kulağıdır!

Yanlış insanlar üzerinden hayal kuranlar, hayal kırıklığına uğramaya mahkûmdurlar. Doğru insan için esas olan düştüğü yerden kalkabilmek ve ibret almaktır.

“Düşdüğüne eyleme te’essüf

Mi’râcını çehde buldu Yûsuf”

Gelin birbirimizde çiçek açalım.  Duyguların dili, özlemlerin yardım eli olalım. Her insana gönül dünyamızda bir sevgi kanalı açalım. Vefakârlık hususunda lafta, ihanette ise ön safta olanlardan kaçınalım.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Abdullah

Allah İhlas okyanusunda yine İhlas a susatsın bizleri Olduğu Gibi görünen ve göründüğü gibi olabilmeyi nasip eylesin.Teşekkürler güzel bir mana işlemişsiniz

nuri

Mustafa Hocanın yazı tarzına bir türlü alışamadım??ne hikmetse makalenin yarısında çok sıkıldığımı his ediyorum.Aslında konular güzel ama akıcılık his edemiyorum...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23