• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Yıldız
Abdullah Yıldız
TÜM YAZILARI

Yerin Haberleri

04 Mart 2025
A


Abdullah Yıldız İletişim: [email protected]

Yerin Haberleri

ABDULLAH YILDIZ

“Üç Aylarda Kısa Sureler” derslerimiz Zilzal Suresi ile devam ediyor. Zelzele/deprem anlamına gelen ve sûrenin ilk âyetinde geçen “zilzâl” kelimesi sureye ad olmuştur. Medine’de inen bu sure, hadis-i şerife göre, “Kur’ân’ın yarısına denktir” (Tirmizî, Sevâbu’l-Kur’ân 10). Konusu, kıyametin kopması ve insanların yeniden dirilip hesap vermesidir. Zilzal Sûresi mealen şöyledir:

“Rahmân Rahîm Allah’ın adıyla. 1-Yer kendine has sarsıntısıyla sallandığı, 2-Toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı, 3-Ve insan ‘ne oluyor buna!’ dediği vakit, 4-İşte o gün (yer) haberlerini anlatır, 5-Rabbinin ona bildirmesiyle. 6-O gün insanlar amellerini görmek için darmadağınık gelirler. 7-Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. 8-Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.”

Sure, ilk ayetinden son ayetine kadar kıyamet saatinin dehşetini anlatmak suretiyle insanların o gün için hazırlık yapmaları gerektiğini hatırlatıyor. O gün yerküre, bir kısmı ile değil bir bütün halinde şiddetle sarsılacak, dağlar yerlerinden kopup savrulacak, yeryüzündeki her şey yıkılacak (krş. Kehf 18/47; Tâhâ 20/101-107); ve tamamen düzlenecektir (İnşikak 84/3). Bu durum Vakıa suresinin 4-5. ayetlerinde de böyle tasvir edilir: “Yer şiddetle sarsıldığı, dağlar parçalandığı ve dağılıp toz duman haline geldiği zaman.” Çünkü kıyamet sarsıntısı gerçekten çok büyük bir olaydır (Hac 22/1). Bütün bunlar Kıyamet’in ilk aşamasında gerçekleşecektir: Sûra ilk üflenişte bütün mahlûkât helak olacak; ikinci aşama olan sûra ikinci üflenişte ise bütün insanlar dirilecektir. Surenin 2. ayetinde, işte bu ikinci aşamaya dikkat çekilmektedir:

“Yer, ağırlıklarını dışarı çıkardığı zaman” ifadesi; a) Kabirlerdeki ölülerin dirilip dışarı çıkması, b) Yer altındaki madenler, gazlar ve lâvların dışarı çıkması şeklinde anlaşılmıştır. İnşikak 84/4. ayette yerin, “içindeki ağırlıkları dışarı atıp boşalması” vurgulanırken, İnfitar 82/4. âyette, kabirlerin içindekilerin dışarı çıkarılmasına dikkat çekilir. Bütün bunlar, Yasin suresinde açıklandığı üzere, sûrun ikinci üflenmesiyle gerçekleşecektir: “Sûra üfürülür. İşte o zaman onlar kabirlerinden çıkarılıp Rablerine doğru akın ederler” (Yâsîn 36/51). Olanları gören insan, “Ne oluyor buna!” diyerek korku ve şaşkınlığını ifade eder. Zira daha önce bu derecede şiddetli bir sarsıntı görülmemiştir. Bu şaşkınlık Yasin 36/52’de geçtiği üzere, yeniden diriltilip kabirlerden kaldırılmanın şaşkınlığı ile devam eder: “Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahman’ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen elçiler de doğru söylemişler” derler.

4-5. ayetler: “O gün yer, rabbinin ona vahyettiği şekilde bütün haberlerini anlatır”: Allah yere bir çeşit konuşma ve anlatma yeteneği verir, o da üzerinde olup bitenleri ve kimin ne yaptığını açıkça anlatır. Bir hadiste kıyamet günü arzın dile gelip konuşacağı bildirilir (İbn Mâce, Zühd 31).

6. ayet; insanların dünyadaki amellerine göre bölük bölük mahşer yerine ilerleyeceklerini bildiriyor.

7-8. ayetler ise; dünyada yapılan en küçük hayır veya şerrin bile kaybolmayıp, âhirette hesabının sorulacağını, karşılığının da ödül veya ceza şeklinde görüleceğini ifade ediyor. 

7-8. ayetler hakkında Tefhimü’l-Kur’ân’da şu hadislere yer verilmiştir:

Ebu Hureyre, Resulullah’ın (s.a) bu ayeti okuyarak şöyle sorduğunu rivayet etmiştir: “Bu ayetin, nasıl bir hali anlattığını biliyor musunuz?” Sahabe-i kiram: “Allah’ın Resulü daha iyi bilir” dediler. Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu: “Bu hal, yeryüzünde amel işleyen erkek ve kadın her kulun yaptıkları hakkında, filan gün filan işi yapmıştır şeklinde şahitlik edip söyleyeceği haldir.” (Ahmed, Tirmizî, Neseî…) Rubeyye el-Hareşî, Rasulullah’tan rivayet etmiştir: “Yeryüzünden sakının. Çünkü bu sizin temelinizdir. Üzerinde işlediğiniz iyi ya da kötü amellerin tümünden haberdardır ve ona şahitlik edecektir” (Taberani). Ebu Said el-Hudri’den nakledilmiştir: O, bu (7-8.) ayetle ilgili olarak Resulullah’a şöyle dedi: “Yâ Resulallah! Kendi amellerimi görecek miyim?” Resulullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Evet”. Ben şöyle dedim: “Küçük küçük günahları?” Resulullah: “Evet” dedi. Bunun üzerine ben: “Vay halime!” dedim; “Ben mahvoldum”.  Resulullah şöyle buyurdu: “Memnun ol ey Ebu Said! Çünkü yaptığın her salih amele on sevap verilecektir.”(İbn Ebî Hatim)

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Orhan

Allah razı olsun. Mübarek günde uyarıcı, ikaz edici, düşündürücü bir yazı olmuş.

Çaykaralı Fahrettin

Rabbim anlayabilmemizi ve yaşayabilmemizi nasip etsin.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23