Hz Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz Berât Gecesi'ni anlatıyor...
Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-’dan; Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, kendisine şöyle buyurmuşlar:
-Ya Âişe!.. Bu gecenin nasıl bir gece olduğunu biliyor musun?
-Allah ve Rasûlü en iyi bilir, dedim. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurdular:
– Bu gece Şaban’ın on beşinci gecesidir. Bu gece dünya işleri ve kulların amelleri Allah Teâlâ’ya arz olunur. Bu gecede Allâh’ın Cehennemden âzâd ettiği kimselerin sayısı Benî Kelb kabîlesinin koyunlarının tüyleri miktârıncadır. Ve sen bu gece (ibâdetle geçirmem) için bana müsâade eder misin? Ben:
-Evet, dedim. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- namaz kılmaya başladı, kıyâmı hafif tuttu. Fâtiha ve küçük bir sûre okudu. Secdesini ise gecenin yarısına kadar uzattı. Sonra ikinci rekata kalktı. Birinci rekattaki gibi (kısa) okudu. Secdesi sabaha kadar sürdü. Ben O’nu gözlüyordum. O kadar uzun süre secdede kalmasından dolayı, Allah Teâlâ’nın, Rasûlü’nün rûhunu kabzettiğini sandım. Bana gelmesi uzayınca, kendisine yaklaştım. Hatta ayaklarına ellerimi sürdüm. Ayaklarının hareketini görünce rahatladım. Secdesinde şöyle duâ ettiğini işittim:
“İlâhî!.. Cezândan affına sığındım. Gazabından rızâna, Sen’den Sana sığındım. Şânın yücedir. Senin, kendi zâtını senâ ettiğin gibi Seni övmekten âcizim.”
Ben, -Yâ Rasûlallah! Bu gece secdelerinde bir şeyler söylediğini işittim. Halbuki başka vakitte bunları söylediğini işitmemiştim, dedim. Sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz:
-Yâ Âişe! Sen bunları anladın mı? dedi. “Evet.”dedim.
Sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz:
-O halde (o duâları) öğreniniz, öğretiniz. Çünkü o duâları secdelerde söylememi Cibrîl -aleyhisselâm- emretti, buyurdu. Yine Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-’dan;
Bir gece Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i yanımda bulamadım. Aramaya çıktım. Rasûlullah’ı Bâkî denilen yerde, başını semâya kaldırmış halde gördüm. Bana:
-Allah ve Rasûlü sana haksızlık ederler diye mi korktun? demesi üzerine, ben:
-Hayır, yâ Rasûlallah!.. Sizi hanımlarınızdan birine gitmiş sanmıştım, dedim. Bunun üzerine -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
–Allah Teâlâ hazretleri, Şaban’ın on beşinci gecesinde dünya semâsına (rahmetiyle) nüzûl eyler ve bu gece Benî Kelb kabîlesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok kimseleri bağışlar, buyurdular.
(Gunye, 1/191; ayrıca bkz: Müslim, 974; Tirmizî, 836; Neseî, 2028)
Kaynak: Üç Aylar, Yusuf Demireşik, 288 Sayfa, Sultantepe Yayınları
İslamveihsan
