Dergilerde, fotoğraflarda gördüğünüz ve beğendiğiniz her tasarım fikri gerçekte pek de hoş olmayabilir. Evinizin profesyonelce dekore edilmiş gibi görünmesini istiyorsanız bu hatalardan mutlaka kaçının.

Sabah'da yer alan haberde başta parlak mutfak dolapları olmak üzere pek çok unsurdan kaçılması gerektiği ifade ediliyor. Parlak, paslanmaz çelikten yapılmış mutfak mobilyaları, fotoğraflarda mükemmel görünebilir. Buzdolabı kulplarının, mikrodalga fırınların ve diğer öğelerin parlaklığı ise tüm dikkatleri üzerine çekebilir. Bununla birlikte, günlük yaşamda her şey çok daha sıradandır. Çünkü metal yüzeylerde kir, çok hızlı bir şekilde birikme eğilimindedir. Buzdolabını ıslak elle açtığınızda, kulpu lekelerle kaplanır. Mikrodalga fırının kulplarındaki ve yanlarındaki yağ izlerinin oldukça düzenli olarak temizlenmesi gerekirken, çelik tezgahlar çok hızlı bir şekilde çiziklerle kaplanır. Temizleme işlemini kolaylaştırmak için mat mobilya, donanım ve aletleri tercih etmelisiniz.

Bir yandan palet yatak, şık, çevre dostu ve ucuz bir seçenektir. Kendi elinizle yapabilirr, alışılmadık bir görüntü elde edebilir ve yatak odanızda doğaya dönüş etkisi yaratabilirsiniz. Ancak, bu tür yatakların dezavantajları vardır. Öncelikle işlenmemiş ahşap paletler gözenekli bir yapıya sahiptir ve çok fazla toz çeker. İkinci olarak, bu paletlerin daha önce kullanılma şekli çok büyük bir rol oynar, çünkü "kirli" işlerde kullanılmış olma ihtimalleri vardır ve bu nedenle toksik veya zararlı maddelerle kaplanmış olabilirler. Paletler yerine normal bir ahşap yatak satın alabilirsiniz.

Sosyal medyada sıklıkla görülen ayaklı elbise askılığı, son zamanlarda birçok insan tarafından kıyafetleri asmak için tipik bir dolap yerine özel bir açık raf olarak kullanılıyor. Özellikle kıyafetler odanın iç kısmına uygun olduğunda estetik açıdan hoş olabilir. Bununla birlikte, gerçek hayatta, böyle bir raf oldukça hızlı bir şekilde dağınık hale gelir, çünkü acelemiz varken kıyafetleri yanlış asarız veya basitçe askıya yerleştiririz. Bu nedenle, düzenli olarak bir şeyleri düzene sokup tutamayacağınızdan emin değilseniz, klasik bir dolaba gitseniz iyi olur.

Vinil diskler ve Polaroid kameralar gibi geçmişten gelen öğeler, ara sıra hayatımıza geri dönmeye devam ediyor. Projektörler de şu anda popülerlik kazanıyor. Projektörde film izlerken başka duygular yaşayacağınıza inanıldığı için TV yerine sıklıkla satın alınabiliyor. Ancak, projektörlerin bir takım dezavantajları bulunuyor. Her şeyden önce, bunun için özel bir ekrana veya en azından hafif bir duvara ihtiyacınız var. İkincisi, çok fazla ışık nedeniyle gündüz bir şey izlemek oldukça zordur. Bu, karartma perdeleri satın almanız gerekeceği anlamına gelir. Ayrıca projektör için aksesuar satın almak gerekir. Sonuç olarak, bakımı ve servisi bir TV setinden daha pahalıya mal olacaktır.

Şömine, filmlerde gördüğümüz gibi, sıcacık akşamların vazgeçilmez noktaları gibi görünebilir. Ama ne yazık ki gerçek, görüntüden biraz farklı. Bir şömine, birçok dezavantajı da beraberinde getiriyor. Her şeyden önce, açık ateş tehlikelidir. Ayrıca külü temizlemek, yakacak odun hazırlamak ve alevleri izlemek göründüğünden çok daha fazla bakım gerektirir. Evdeki havalandırma sistemi de düşünülmeli, aksi halde yakıldığında yanan odun kokusu evin her tarafına yayılacaktır. Son olarak, bir şömine ucuz bir zevk değildir. Fakat bu keyiften uzak durmak istemiyorsanız bir alternatifiniz de mevcut. Klasik şömine seçeneği yerine biyo şömine adı verilen daha uygun fiyatlı ve güvenli bir seçeneğe gidebilirsiniz.

Loft tarzı giderek daha popüler hale geldikçe, birçok tasarımcı iç mekanlarında tuğla kullanmaya başladı. İlk bakışta ideal bir çözüm gibi görünebilir çünkü tuğla sağlam, uzun ömürlü ve çevre dostu bir malzemedir. Ancak iç mekandaki tuğlaların da olumsuz etkileri var. Her şeyden önce, küf görünümüne katkıda bulunabilecek gözenekli bir yapıya sahiptir. Ayrıca yapısı sayesinde böyle bir duvar kir ve toz için bir mıknatıs olur. Bu yüzden gereksiz uğraşlardan kaçınmak için duvarlarınız için daha klasik seçeneklere yönelmelisiniz.