Konuya ilişkin ilk açıklama Almanya Başbakanı Angela Merkel’den geldi.

Merkel, 10-11 Aralık’ta düzenlenecek AB Liderler Zirvesi öncesi, “Oruç Reis’in tekrar Türk limanına dönmesi, zirve öncesi iyi bir işaret” dedi. Türkiye’nin çok sayıda mülteciyi barındırması nedeniyle saygıyı hak ettiğini, Türkiye’ye destek olmak gerektiğini belirten Merkel, Yunanistan ve Rum Kesimi’ne dayanışmasını ise yineledi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise “Bu, gerginliği düşürmeye yardımcı olacaktır ve ayrıştırma konusunda da ilerleme sağlanmasını kolaylaştıracaktır” açıklamasında bulundu.

MARAŞ İÇİN KULİS YAPIYORLAR- Geminin limana dönmesiyle, Yunanistan’ın uzlaşma konusunda sunduğu en güçlü bahane ortadan kalkmış oldu. Ancak Doğu Akdeniz’de işbirliğine yanaşmayan Yunanistan ve Rum Kesimi, bu kez Kıbrıs’ta Maraş üzerinden gerilimi tırmandırmaya çalışıyor.

Yunan ve Rum lobisinin, Maraş’ın açılması konusunu AB Liderler Zirvesi’nin gündemine oturtmaya çalıştığı belirtiliyor.

Zirveden Türkiye’ye ekonomik ambargo kararı çıkması beklenmezken, Türkiye’nin dost Avrupa ülkeleriyle yürüttüğü yoğun diplomasinin bu konuda en önemli etken olduğuna işaret ediliyor.

Öte yandan Yunan basınının iddiasına göre F-35'lere talip olan Atina Yönetimi'ne Washington'dan olumlu yanıt geldiği haberleri dün basına yansıdı. ABD’nin Yunanistan Büyükelçisi Geoffrey Pyatt, “Tedarik için desteğimizin sinyalini verdik ve Yunanistan’ın savunma yeteneklerini artıracak, ABD silahlı kuvvetleriyle birlikte çalışabilirliği sağlayacak ve bölgesel istikrarı artıracak gelecekteki bir satın alma programı üzerinde birlikte çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini teslim aldıktan sonra ABD geçen yıl temmuz ayında Türkiye’nin F-35 programına ortaklığını askıya almıştı.

Ancak ABD, Türk şirketlerinin belirli parçaları üretmesi için mevcut kontratları feshetmemiş ve yeni tedarikçiler bulunana kadar Türk şirketlerinin bu yıl sonuna kadar parça tedarik etmeye devam etmesine izin verilmişti. Koronavirüsü salgını ile F-35 parçalarının üretiminde ciddi aksaklıklar yaşanmıştı. Türk şirketleri F-35 uçağı için binden fazla parça üretiyordu. Türkiye toplam 100 F-35A tipi savaş uçağı satın almayı taahhüt etmiş ve 6’sının mülkiyetini devralmıştı.