X'ten Tarih ve Politika'nın Al Jazeera'den aktardığı habere göre, Türkiye'nin Somali ile Etiyopya arasına girip gerilimi çözme temaslarında bulunacağı bildirildi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Somali ve Etiyopya arasındaki liman anlaşmasıyla ilgili gerilimi hafifletmek amacıyla Ankara'da yeniden görüşmelere başlanacağını duyurdu.

Fidan, Somali ve Etiyopya dışişleri bakanlarının gelecek hafta Ankara’da bir araya gelerek, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları görüşeceğini açıkladı.

Gerginliğin kaynağını, Etiyopya’nın Somaliland ile imzaladığı ve Somaliland’a ait 20 kilometrelik sahil şeridini kiralayan anlaşma oluşturuyor.

Bu anlaşma, Etiyopya’ya Berbera limanına erişim sağlayan bir deniz üssü için 50 yıllık kiralama hakkı tanıyor. Anlaşma, Ocak ayında Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ve Somaliland lideri Muse Bihi Abdi tarafından Addis Ababa’da imzalanmıştı.

Somali, Somaliland'ın kendi topraklarının bir parçası olduğunu iddia ediyor ve bu tür bir anlaşmayı, Somali'nin egemenliğine yönelik bir tehdit olarak değerlendiriyor. Somali hükümeti, Etiyopya'nın bu adımını "utanmaz" ve "yetkisiz" olarak nitelendirdi.

Somali, anlaşmanın ardından Etiyopya'nın büyükelçisini sınır dışı edeceğini ve Hargeisa ile Garowe'deki Etiyopya konsolosluklarını kapatacağını duyurdu. Etiyopya, anlaşma karşılığında Somaliland’ın bağımsızlığını tanıma konusunu "derinlemesine değerlendireceğini" açıkladı.

Türkiye, Doğu Afrika’daki bu gerginliği hafifletmek amacıyla arabuluculuk rolünü üstlenerek, tarafları uzlaştırmaya çalışıyor. Türkiye, son yıllarda Somali ile yakın ilişki geliştirdi ve Mogadişu’da büyük bir askeri üs kurarak Somali’ye çeşitli altyapı projeleriyle destek sağladı. Ayrıca, Türkiye ve Somali bu yıl bir savunma ve ekonomik işbirliği anlaşması imzaladı.

Türkiye'nin arabuluculuk girişimi, Etiyopya ve Somali arasındaki gerginliğin sona erdirilmesi ve bölgedeki istikrarın korunması açısından büyük önem taşıyor. Ankara’da yapılacak görüşmelerin, iki ülke arasında kalıcı bir çözüm sağlayıp sağlamayacağı merakla bekleniyor. Bu kritik görüşmelerin, Doğu Afrika’da uzun vadeli barış ve işbirliği için önemli bir adım olabileceği düşünülüyor.