Kahramanmaraş'ta doğan 35 yaşındaki İlhan Budak, küçük yaşta babasını kaybettikten sonra Bursa'da, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) yurduna yerleştirildi.

Budak, 18 yaşında buradan ayrılarak spora merakından dolayı uzun süre dağlarda gezdi.

Yaklaşık 7 yıl önce Uludağ eteklerinde Zeyniler Mahallesi'ne 1 kilometre mesafedeki Erikli Yayla mevkisinde, araç yolu bulunmayan ormanlık alana yerleşme kararı alan Budak, buraya yaptığı küçük kulübede yaşamaya başladı.

Ülke genelinde düzenlenen maraton koşularına katılan ve çok sayıda madalyası bulunan Budak, dağda koşarak ve yoğurt kovalarından yaptığı halter ile antrenmanlarını sürdürüyor.

Budak, bazı günlerde kırsal mahallelerde çalışıp kazandığı parayla erzak alarak hayatını idame ettiriyor.

Doğadaki meyvelerden sirke yapan Budak, yıllardır cep telefonu bile kullanmadan teknolojiden uzak yaşam sürüyor.

Budak, tam 7 yıldan beri teknolojiyle ilgilenmiyor.

Hatta koronavirüsü bile 1 ay sonra ziyaretine gelenlerden öğrendi.

Yaklaşık 7 yıldır Uludağ'ın eteklerindeki ormanda yaşadığını anlatan Budak, "Zaman zaman Zeyniler Mahallesi'ne çalışmaya iniyorum. Farklı mahallere de gidip çalışıyorum. Aldığım ücretle de hayatımı devam ettirmeye çalışıyorum. Buraya gelen dağcılarla sohbet ediyorum. İstanbul Maratonu'na katılıyorum. Uludağ Maratonu var, 70 kilometre. Bu arazi yarışını 14 saatte koştum. Bursa-Yalova şehirler arası koştum. Teknolojiden uzak duruyorum. Maraton düzenleneceği zaman arkadaşlarım gelip haber veriyor. Uygun olursa gidiyorum. "Bir gün ağırlık çalışıyor, diğer gün koşu yapıyorum. Doğayı sevdiğim için buradayım. İnsanlardan uzak durma düşüncesinde değilim. Spor ve doğa için buradayım. Şehirde hava pis, burada her şey doğal. Liseyi de açıktan bitirmeye çalışıyorum. İyi bir maratoncuyum. Birçok madalyam var" dedi.