Kazı çalışmalarında yeni bulguların da gün yüzüne çıkartıldığını ifade eden Prof. Dr. Yıldız, “Tabi bu sur kısmı Diyarbakır surlarının ilk bölümü olduğu için aynı zamanda o dönemde surların yapıldığı teknik, kullanılan taşlar hakkında da bilgi vermektedir. Büyük ebatlı blok taşlar kullanılmıştır, düzgün kesme taş şeklinde. Ancak bunların temel kısmında daha küçük boyutlu kırma taş malzemesinin kullanılması da dikkat çekicidir. Yapılan kazı çalışmalarında aynı zamanda Osmanlı döneminde bu surların hemen önüne çeşitli mekanların eklendiğini de görüyoruz. Bu mekanlara ait şu anda iki kemerin özengi seviyesinin, başlangıç seviyesinin olduğu kısımlar ortaya çıkartıldı. Alan tabi Cumhuriyet döneminde çok yoğun bir şekilde kullanıldığından dolayı aynı zamanda betonarme yapılara ait izler de var. Bu yıl da yaptığımız çalışmalarda eksi 4,45 metre derinlikte Diyarbakır'ın altını kaplayan zemin kayalığa ulaşıldı. Özellikle ilk çağlardan o zemin kayalıktan taşların kesilmesi dikkat çekicidir. Anlıyoruz ki aslında ilk insandan günümüze kadar insanlar teknolojiyi kullanmış ve bulunduğu alanda o teknolojiden yararlanarak yapılar inşa etmişlerdir. Amida Höyük ve Artuklu Sarayı, aslında bölgenin yıllarca yönetildiği bir merkez konumundadır. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda 10 bin yıllık kesintisiz yaşamıyla Diyarbakır Amida Höyük, eski adıyla Amid şehri, Filistin'in Eriha kentinden sonra kesintisiz yaşamın devam ettiği dünyanın en eski 2’nci kenti konumundadır. Alay Meydanı’nda düzenlemeler devam ediyor. Kazının bitimi ile beraber çevre düzenlemesi yapılacak. Burası aynı zamanda Diyarbakır içinde bir açık hava etkinlik alanı olacak” dedi.