• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
9
Yeniakit Publisher
Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

Alican Öztekin Giriş Tarihi:
Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

Şeyma Demircan Namazcı Mirat Haber'de yazdı: Bu sabah oğlum hiç alışık olmadığım bir hâlde uyandı. Ödevini yapmak istemediğini söyledi, gözleri doldu, kalemini sinirle kırdı. O an, çoğu ebeveynin yaptığı gibi “Hadi yapacaksın!” diye bastırsaydım belki hikâye bambaşka bir yöne gidecekti.

#1
Foto - Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

Ama çocuğun davranışı bazen o davranış değildir.Bazen ağlamaz; içindeki sıkışmayı anlatır. Bazen öfke değildir; yalnızlığa tutunma çabasıdır.Bazen inat değildir; duyulma arzusudur. “Hadi kuzenlerine gidelim mi?” dediğimde yüzündeki bulut bir anda dağıldı. Ben hazırlanırken de sessizce ödevini bitirdi.

#2
Foto - Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

Durum şu ki; Çocukların duyguları, kelimelerinden önce konuşur. Günlerdir evdeydi, yalnızdı, içi sıkılmıştı. Biz yetişkinler sıkılınca bir dostumuzu arar, iki cümle konuşur, bir kahve içeriz.

#3
Foto - Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

O ise bunu yapamayacağı için duygusu kalemini kırarak çıkmıştı ortaya. Sendrom Diyerek Kolaylaştırıyoruz Aslında Yıllardır ebeveynlerden ve psikologlardan duyduğum bir şey var. “İki yaş sendromu, üç yaş krizi, dört yaş inadı…” Sanki çocuğun büyümesi bir hastalıkmış gibi.

#4
Foto - Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

Hâlbuki yaşanan şey bir sendrom değil; çocuğun dünyayı ilk kez kendi gözleriyle görmeye başlaması. Merakının büyümesi, sınırlarının şekillenmesi, isteklerinin belirmesi. Bizim için “problem” diye görünen şey, onun için hayatın ilk provasından ibaret. Asıl sendrom, çocukların değil; yetişkinlerin sabırsızlığında. Cafedeki Küçük Kızın Boğulan Merakı Bir cafede iki yaşlarında bir kız çocuğu gördüm.

#5
Foto - Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

Nereye baksa bir uyarı: “Yemeğini ye.” “Onu alma.” “Üşüteceksin.” “Öyle oturma.” Mandalinayı yere attı, uzun uzun nutuk yedi. Tekrar yaptı, tekrar uyarıldı. Annesi “Bak inada!” dedi ama ben orada inat değil, boğulmuş bir merak gördüm.

#6
Foto - Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

İki yaş çocuğuna mandalina da top da aynı nesnedir: İkisi de yere gider.Hijyeni değil hayatı öğreniyorlar çünkü. Kırılacak olan vazoyu korumak çocuğun değil yetişkinin görevi. “Kriz” Sandığımız Şey, Bizdeki Eksiklik “Tableti alınca kriz çıkarıyor.” “Parktan dönmüyor.” “Her şeye sinirleniyor.”

#7
Foto - Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

Hayır, çocuk krize girmiyor. Biz hazırlıksız yakalanıyoruz. Düzen verilmemiş bir çocuktan düzeni anlamasını bekliyoruz. Rutin oluşturulmamış bir çocuktan sınıra saygı bekliyoruz. Sözle aktarıp hâlle göstermeden saygı istiyoruz. Oysa çocuk, hayatı bizim ritmimizle öğrenir. Sakinliğimizi alır, kızgınlığımızı kopyalar, ibadetimizi izler, sevgimizi örnek alır.

#8
Foto - Çocuğun Davranışındaki Sessiz Fısıltı...

Oğlum ve Ezan Arasında Kurulan Köprü Oğlum 2–3 yaşlarındaydı.Beraber oynarken ezan okundu. Birden yüzü düştü:“Yaaa… şimdi namaza gideceksin. Ben oynamak istiyorum.”dedi. O an içimde bir perde aralandı. Çocuğumun ezan sesiyle hüzünlenmesini istemedim. Namazımı erteledim. Sonraları hep şöyle dedim: “Namazımı kılıp geliyorum yavrum.” O oyununu korudu,ben ibadetimin önceliğini. Ve o ikisi arasında yumuşak, kırılmayan bir köprü kuruldu. Ve Gerçek Şu ki… Çocuklarımız bize küçük sınavlarla gelmiyor. Kendi içimizi terbiye edecek büyük aynalarla geliyor. Davranışlarının ardında hep bir duygu,duygularının ardında hep bir ihtiyaç, ihtiyaçlarının ardında iseRabbimizin bize emanet ettiği bir kalp var. Biz sadece duymaya niyet edelim,görmeye gayret edelim, dokunmaya cesaret edelim…Gerisi zaten lütuf. Şeyma Demircan Namazcı

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23