Türkiye’nin gözbebeği konumundaki kurumlarından ÖSYM, yaptığı başarılı çalışmalarla hem Türkiye içinden hem de Türkiye dışından övgüler alıyor. Birçok ülke ÖSYM’de incelemeler yaparken, bazı ülkeler de imtihanlarını ÖSYM’nin yapmasını istiyor. ÖSYM ayrıca
HASAN ÖNAL / ANKARA
Her geçen gün büyümesini sürdüren Türkiye’yi ÖSYM üzerinden kaosa sürüklemek isteyenlerin öne sürdükleri şaibe iddiaları, alınan tedbirlerle artık tarih oluyor.
İmtihan güvenliğini daha da artıran ÖSYM, basım işinde çalışan personeli, dışarı ile hiçbir temasın olmadığı matbaada 7 ay tutuyor. Saklama merkezleri ve nakil araçlarındaki sorular ise elektro-mekanik kilitlerle korunuyor. Geçen yıl yaklaşık 30 bin salonda kamera ile kayıt yapan merkez, bu yıl bütün salonlarda çekim yaparak kopya iddialarını da sıfıra indirmeyi hedefliyor.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, Türkiye’de sosyal adalet sağlayan bir kurum olan ÖSYM’nin yıpratılmaması gerektiğini ifade ederek, bununla ilgili bütün tedbirleri aldıklarını açıkladı. ÖSYM’nin iş yükünün ağır olduğunu, geçen yıl 464 milyon sayfa soru kitapçığı bastıklarını aktaran Demir, birkaç ülkeden de imtihanları yapmaları konusunda teklif aldıklarını ifade etti.
ÖSYM, TÜRKİYE, KKTC VE KIRGIZİSTAN’DA
40’TAN FAZLA İMTİHAN YAPIYOR
Kamu kurumlarının üst düzey yöneticileri tarafından kurulan Uluslararası Yöneticiler Derneği’nin (YÖNETDER) konuğu olan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, YÖNETDER üyelerine “ÖSYM’nin Misyonu ve Vizyonu” adlı bir sunum yaptı. 2010 yılından bu yana ÖSYM’deki gelişmeleri örnekleriyle anlatan Demir, imtihan güvenliğinden kurumun geleceğine kadar birçok konuda önemli bilgiler verdi. Sunumuna ÖSYM’nin sosyal adalet sağlayan bir kurum olduğunu vurgulayarak başlayan Prof. Dr. Demir, kurumun Türkiye’nin göz bebeği olması gerektiğini ve yıpratılmamasının önemli olduğunun altını çizdi. Göreve geldiklerinde öncelikli olarak misyon ve vizyonu belirlediklerini, hemen arkasından da stratejik plan yayınladıklarını ifade eden ÖSYM Başkanı “Her yıl, 167 imtihan merkezinde (Türkiye, KKTC ve Kırgızistan) 40’tan fazla imtihan yapmaktayız. Yaklaşık 9 milyon adayı 120 bin salonda imtihana alıyoruz. 2012’de bir günde 2.850.000 adayın imtihanını yaptık. 464 milyon sayfa soru kitapçığı basmışız. 215 gün kapalı mekânda hapis kalmışız. Aynı şekilde 1.600.000 kişi bizim imtihanlarda görev yapmış. Bu organizasyonu bir gayeniz olmazsa yönetemezsiniz.” dedi.
Herkese hak ettiğini verme gayesiyle hareket ettiklerini açıklayan Demir, “Herkesin adil yarışacağı bir imtihan sistemini Türkiye’ye kazandırmak. Bir yarış düşünün ve birileri bitiş noktasına bir şekilde taşınmışlar. Start noktasından başlayan ile adil yarışmaları düşünülebilir mi? İşte biz herkesin aynı noktadan yarışa başlamalarını ve aynı şartlarda yarışmalarını istiyoruz” diye konuştu.
SORU HAZIRLAMADAN İMTİHAN
SONUNA KADAR TAM GÜVENLİK
İmtihan güvenliğine özellikle dikkat ettiklerinin altını çizen ÖSYM Başkanı, bu amaçla pek çok düzenleme yaptıklarını, adaylar gibi görevlileri de bazı yasaklar kapsamına aldıklarını, mevzuat çalışmalarında sona geldiklerini, daha önce teşkilat kanunu olmayan bir kurumun bugün 6114 sayılı kendi yasasının olduğunu da ifade etti. Geçen yıl yaklaşık 30 bin salonda kamera ile kayıt yaptıklarını, bu yıl bütün salonda çekim yapabilecek yeteneğe de sahip olduklarını vurgulayan Demir, yine bu yıl saklama merkezlerinde ve nakil araçlarında kullanılmak üzere elektro-mekanik kilitlerin kullanılmaya başladığını sözlerine ekledi. Program sonunda ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Demir’e Uluslararası Yöneticiler Derneği adına bir plaket verildi.
ADAYLAR CEVAP
KÂĞITLARINI GÖREBİLİYOR
Türkiye’ye 1974 yılından bu yana hizmet veren kurumun, esas ve köklü dönüşümünü son iki yılda yaptığını ifade eden Demir, kurumun misyonunda ‘şeffaf olmak’ ilkesine yer verdiklerini hatırlattı. ÖSYM Başkanı Demir, “Şeffaflık, mevzuatın müsaade ettiği ölçüde gerçekleştirdiğimiz bir hedef. Bugün şeffaflık denilince akla gelen kuşkusuz adayın imtihanda ne yaptığını görebilmesi ve hatta sonucunu kendinin değerlendirme imkânına sahip olmasıdır. Bizim yaptığımız imtihanlara giren bütün adaylar kendi bireysel şifreleriyle imtihanda kullandıkları soru kitapçıklarını ve cevap kâğıtlarını imtihandan hemen sonra görebilmektedirler. Aynı şekilde yaptığımız her işe ettikleri itiraz ayrıntılı biçimde incelenebilmekte; detaylı biçimde kendilerine geri dönüşler yapılmaktadır. Bunların yanı sıra vizyonumuzda yer alan ‘Yurt içinde ve yurt dışında yüzde 100 güvenli ve güvenilir, kriptolu ve e-imza ile çalışan, imtihan oluşturma aşamasından değerlendirme aşamasına kadar sürecin tamamını otomatik olarak gerçekleştirilmesi’ ortaya koyduğumuz ya da eriştiğimiz noktalardan bir tanesidir. ÖSYM’nin bugün yaptığı bütün iş ve işlemlerin silinemez ve geri alınamaz biçimde kaydı tutulmaktadır” diye konuştu.
YURTDIŞINDA İMTİHAN
YAPMAK İÇİN TEKLİFLER GELİYOR
Uluslararası bazda imtihan yapmak arzusunda olduklarını vurgulayan Demir, bazı ülkelerin ÖSYM’yi örnek alır hale geldiklerini ve birkaç ülkeden imtihan yapmaları için teklif aldıklarını söyledi. “Planladığımız bütün işleri hayata geçirdiğimizde en temel hedeflerimizden olan ulusal ve uluslar arası toplum nezdinde itibarı yüksek bir Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezini oluşturmuş olacağız.” diyen Prof. Dr. Demir, ÖSYM’nin gerçek kimliği ve toplumsal algısının son dönemde yeniden oluştuğunu kaydetti.
Bazı kötü niyetli çevrelerin kurumları üzerinde sanal algı oluşturma çabası içinde olduğunu belirten Demir, “Kötü niyetlilerin görüş ve dile getirdikleri dışarıda bırakılırsa sistemin güvenli ve adil bir imtihan sistemi oluşturduğumuz algısı toplumda yeniden yeşermektedir. Bu bizi mutlu etmektedir. Bizi asıl mutlu eden ise sistemin gerçekten her geçen gün daha güvenilir ve adil bir imtihan sistemine dönüşmesidir. Sizler gibi dostlarımızın desteği ile çalışmalarımız daha güçlenecektir” şeklinde konuştu.